Üst üste gelen acı haberlere alışmış gibiyiz artık.

Bazen düşünüyorum da neden dünya ayaklanmıyor?

Charlie Hebdosaldırısı geliyor aklıma hemen. Fransa'da yayın yapan bu dergi hadsizce bir harekette bulunmuş ve Peygamber Efendimiz'i mizah konusu etme cüretini göstermişti.

Bu yayının üzerinden fazla zaman geçmedi. Dergiye bir gün baskın yapıldı ve 11 kişi öldürüldü. Saldırıyı Yemen El-Kaide örgütü üstlenmişti.

Olayı hatırlamışsınızdır umarım. Asıl konuya gelelim şimdi.

Bu olayın ardından Fransa'da bütün dünya yürümüştü. Akıllara resmen kazıdılar Charlie Hebdo olaylarını. Tarihe not düştüler.

Büyük bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Terör olaylarının her türlüsüne karşı dik duruş yürüyüşüydü bu.

Başbakanımız Ahmet Davutoğluda katılmıştı bu yürüyüşe. Sonuçta terör olaylarının her türlüsüne karşıyız.

'Her türlü'ye vurgu yaparak, kalın bir çizgi çekerek, üstüne basa basa gelelim Türkiye'ye...

Son saldırılarla birlikte 7 Haziran'dan bu yana verdiğimiz şehit sayısı 60'ı geçti. Artık sayamaz bile olduk düşünün...

Ne diye şehit verdik? Terör saldırıları sonucunda verdik.

Peki sorarım size bu saldırılar o Fransa'da yürüyüş yapılan 'her türlü' kavramının dışında bir terör saldırısı mıydı?

Neden Türkiye üzerinden dünyaya teröre hayır mesajları verilemiyor?

Neden dünya liderleri Türkiye'ye gelip aynı şekilde yürüyüş gerçekleştiremiyor?

Neden insan hakları çığırtkanlığı yapan, kendilerinden bir can gittiğinde dünyayı ayağa kaldıran ülkeler, konu Türkiye'ye geldiğinde gencecik evlatlar şehit edildiğinde seslerini çıkarmıyorlar?

Anaların göklere yükselen ağıtlarınıneden duymuyorlar?

Benimki de laf mı? Türkiye'de terör var, nasıl gelecekler?

Gavurdan medet ummakdeğil benimkisi. Sözlerim yanlış anlaşılmasın. Sadece terör çığırtkanlığı yapanların nerede olduklarını merak ettim hepsi o.

Bu belde, bu topraklar, bu vatan dualı...Anaların, büyüklerin, hayır duaları var bu ülkenin temellerinde.

Hiçbir şeyimiz kalmasa bile, bu inançlı, halis niyetli ve gözü yaşlı insanların Allah'ın rızası için yaptıkları dualar, yalvarış ve yakarışlar dahi, bu ülkeyi ayakta tutmaya yetecektir. Bizi bölüp parçalamak isteyenler ve onların bu oyununa alet olanlar hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaktır Allah'ın izniyle.

Bizim kimliğimiz etnik değil. Artık bunun farkında ve bilincinde olmamız lazım. Etnik kimliğimizin arkasını arar durursak, üstünlük mücadelesi verirsek, bizi daha çook kullanırlar.

Başkalarının elinde oyuncak olur, elinize verdikleri ve oyuncak zannettiğiniz o silahlardan çıkan kurşunlarla daha çok can yakarsınız.

Bu oyunu artık görmenin vakti geldi de geçiyor bile. Yazık, artık ağlamak için gözde yaş kalmadı.

Bizim üst kimliğimiz İslam... Bizi kardeş kılan da İslam. Aynı dine inanıyor, aynı kıbleye yöneliyor, aynı kitabı okuyorsak, o kitapta yazanları yerine getirmemiz herkesin refahını sağlayacak bir düzeni oturtmaya yeterli olacaktır.

Ama şu da biline ki, şimdiye kadar bu milleti topla tüfekle yıkamayanlar 30 yıldır etnik yapı üzerinden propaganda yaparak kahpe oyunlarını sürdürüyorlar.

Gelin bizi biz yapan değerlerimize yeniden sarılın. Onun bunun oyuncağı olmayın. Aklınızı nasıl yıkıyorlar, sizi nasıl kandırıyorlar bilemiyorum. Ama şunu biliyorum ki;

Bir ölürüz ama bir olursak bin diriliriz.

Mesnevi'den:

“Şu aleme baksan görürsün ki, baştanbaşa savaştan ibarettir. Zerre, zerreyle adeta ninin kafirlerle savaşması gibi savaşır durur.”