'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,

Olmaya cihanda devlet bir nefes sıhhat gibi.' demiş Kanuni Sultan Süleyman!

AK Parti Hükümeti'nin sağlık alanında yaptığı yatırımları takdir ile karışılıyoruz. Sağlıkta devrim niteliğinde gelişmeler yaşandı şu son 10 yıl içerisinde. 

Önceden hasta olmaktan, hastaneye gitmekten, hasta bakıcılar ve hemşirelerle muhatap olmaktan korkan, doktoru görebilirse mutlu olan insanlar, şimdilerde en küçük bir sağlık sorununda hastanelerin yolunu tutuyor.

Çünkü hastaneler hem maddi, hem de manevi olarak insanlara kapısını ve gönlünü açmış durumda.

Sağlık hizmetlerinden daha kaliteli bir şekilde yararlanabileceğini bilen insanlar bu duruma sevinirken, gittikleri hastanelerdeki yoğunluk nedeniyle de hüsrana uğruyor. Bu durumun nedenlerinden biri de inanımızın hastalık hastası olması bana göre. 

İki kişi sohbet ederken, biri diğerine başının ağrıdığını söylüyor. Öteki de hemen atlıyor, 'aynı ben, benim de öyle.' Muhabbetin devamında birinci şahıs filanca hastaneye gittiğini çok iyi baktıklarını, ağrısızın sızısının hemen geçtiğini söylüyor. Öteki hastalık hastası da bunu duydu ya, hemen o da aynı yere gidiyor.

Halbuki bir şeyi yok. Psikolojik olarak kendisini hasta hissediyor.

Evet ciddi hastalar da var ama yaşanan bu durum hastanelerdeki yoğunluğu bir misli daha artırmış durumda. Bugün hangi hastaneye giderseniz gidin iğne atsanız yere düşmez. İnsan kalabalığı!

Malumunuz Numune Hastanesi'nin şehir merkezinde bulunan binaları yeniden yapılanma kapsamında büyük ölçüde yıkılmış ve 2011 yılında 500 yataklı yeni hastane inşaatı için ilk kazma vurulmuştu. 

Dünden bugüne bölgede çok şey değişti. Hastane bitme sinyalleri vermeye başladı. 

Özel ve devlet hastanelerinin yoğun olduğu bu bölgede değişmeyen bir şey vardı.

O da yoğun trafik ve park problemi...

Şimdilerde Numune Hastanesi tam kapasite hizmet vermese de poliklinik servisi özellikle Suriyeliler tarafından tercih ediliyor. 

Çevredeki Özel Büyükşehir ve Özel Selçuklu Hastaneleri de Konya'nın en çok tercih edilen sağlık kuruluşları arasında yer alıyor. 

Gecede gündüzde, ne zaman giderseniz gidin, buradaki hastanelerin etrafında aracınızı park edecek bir yer bulamıyorsunuz. 

Araçta hastası olan bir adam, yarım saat ile bir saat arasında araç park edecek bir yer bulabilmek için adeta hastanenin dört bir etrafını tavaf edince sinir küpüne dönüyor. 

Psikolojisi alt üst oluyor...

Hastane Caddesi olarak bilinen bu bölgede trafik çok sıkışık. Hastane olduğu için insanların araçlarını park etmeleri gerekiyor. Çevrede bulunan otoparklar ortalamanın üzerinde fiyatlarla çalıştırılıyor olsa da tercih edilmek zorunda kalınıyor. Ancak bunlar da yetmiyor...

Çevrede ciddi bir trafik sıkıntısı var. 

İnsanlar mecburiyetten araçlarını yol kenarlarına park ediyor. Ellerinde elektronik koçanlarla devriye atan polis ekipleri ise araçlar 15 dakikanın üzerinde park halindeyse hemen cezayı kesiyor. Bununla kalmayıp zaman zaman çekiciler aracınızı alıp götürebiliyor.

Numune Hastanesi'nin inşaatı tamamlandıktan sonra açılacak olan otoparkı, belki de bölgedeki otopark ve buna bağlı yaşanan trafik problemine büyük ölçüde çözüm üreteceği düşünülebilir. 

Ancak bölgedeki hastanelerin potansiyeli gözden geçirildiğinde pek de sorunu çözecek gibi görünmüyor. 

Kısacası hastane çevresindeki trafik ve otopark sıkıntısına neşter vurulması gerekiyor.