İsmail Altaş, sadece komşuları için bir şey ifade eden bir isim. Bu satırları okuyanların birçoğu için bir şey ifade etmeyen bir isim.

Bundan seksen küsur yıl önce Ermenek – Fariske’de (Sarıveliler- Göktepe) İsmail Altaş burada büyüdü. Hayatı burada tanıdı, burada evlendi ve çocuk sahibi oldu. Zamanla buraya sığamadı. Hayali Allah’ın kendisine emanet olarak verdiği çocuklarını okutabilmek, meslek sahibi yapmak, millete kambur değil üreten insanlar olarak yetiştirmekti. Bunun için Konya’ya taşındı.

Konya’ya geldikten sonra bir süre seyyar satıcılık pazarcılık yaptı. Sonra bir kenar mahalleden bir miktar toprak aldı. Buraya önce başını sokacak bir ev yaptı ve ekip biçmeye başladı. Pazarda sattığı sebzeyi kendisi üretiyor, sabah namazı kalkıyor at arabası ile o gün hangi semtin pazarı varsa oraya taşınıyordu. Zamanla büyüyen çocukları da bahçede ona yardım etmeye başladılar. Ve hayat bu minval üzerine devam etti.

Mahalle Camiinin müdavimi idi. Evde olduğu her vakit namazında mutlaka camiye gider anamazını orada eda ederdi. Aynı zamanda caminin gönüllü yedek imamı idi. Cami görevlisinin olmadığı her an minareden İsmail Altaşın sesi duyulur, imam mahallinde onu görürdünüz. Sair günlerde de müezzinlik yapan kimse idi İsmail Altaş.

İsmail Altaş, Konya’ya taşınma sebebini hiçbir zaman unutmadı. Mahallelinin karşı çıkmasına ve ayıplamasına rağmen dört kızını da okuttu. Onları meslek sahibi yaptı. Her birisi ülkenin çeşitli şehirlerinde göreve başladı bu kızların.

Zaman suyun şişede durduğu gibi durmuyor. İsmail Altaş için de zaman durmadı. Fariske’den geçen Göksu ırmağının bir kolu gibi akıp gitti. Geçtiğimiz Cumartesi günü (6 Haziran 2020) Hakkın rahmetine kavuştu İsmail Altaş. Kızlarının hepsi yanında idi. İki oğlu babalarının iyileşebilmesi için Allah’a dua ettiler ancak seksen yaşını geride bırakan İsmail Altaş bu dünyadaki görevini tamamlamış bir insanın duyabileceği huzur içerisinde baki olan âleme yürüdü dudaklarında hafif bir tebessüm ile…

Dünya’ya garib gelen, garib yaşayan İsmail Altaş, Kovit denilen hastalık yüzünden sevenlerinin ve özellikle de sokağa çıkma yasağı olan yaşıtlarının katılamadığı bir cenaze namazı sonrası defnedildi.

Benim İsmail Altaş ile tanışmam 1990 yılının sonlarına rastlar. Bu yıl eşim Anuş Hanımla tanışmam ve onu babasından istettiğim yıldır. 1990 yılının Aralık ayı itibari ile Altaş ailesi ile hısımlık tesis ettik ve bu hısımlık otuz yıldır devam ediyor.

Başta eşim Anuş Hanım olmak üzere bütün Altaş ailesine ve dedelerini kaybeden çocuklarım Durmuş Ali, Ayşe Selcen, Merve Aybala’ya sabır diliyorum. Ebedi âleme yolcu ettiğimiz kayın atam İsmail Altaş’a da Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.

İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn.

“Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz”