BİR CAN, BİR ÇOCUK DAHA GİTTİ.

CANSELDİ İSMİ!

Şşştt sen kızsın saat kaç oldu çıkılmaz dışarı!

Kız dediğinin çok erkek arkadaşı olmaz!

Kız okumaz evde oturur annesine yardım eder!

Göster amcalara pipini oğlum erkek görsünler!

Erkek çocuk oyuncak bebekle oynamaz bırak onu elinden!

Erkek dediğin kodu mu oturtur!

Kız dediğin hanım hanımcık olacak!

Erkek adam yapar, benim oğlum en iyisini bilir!

Kız kısmı karışmaz!

Elinin hamuruyla erkek işine karışma!

Kız dediğin kırıp dizini evde oturur!

Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin!

Kaç kızın canını yakacak kim bilir amcası!

Göster amcalara dudakları uçuklasın!

Aslan oğlum büyümüş de kız arkadaşı olmuş!

Erkek adam yapacak tabi!

Bu kızı okuldan alalım, bu ne demek! Nasıl erkek arkadaşı olur., o!. mu olacak bu?

Dişi köpek kuyruk sallamazsa, erkek köpek yanaşmaz!

Okumasın evde otursun, kızın okulda ne işi var!

Daha onlarcası. Evet bu sözler bu toplumun günlük yaşamda sıkça kullandığı cümleler.

Yukarıdaki gibi söylemler çocukta doğrudan bir cinsel kimlik ve toplumsal rol algısı oluşturmaya yöneliktir ve erkeklere mavi, kızlara da sürekli pembe giydirilmesi durumlarını gören çocuk, davranışlarına sınır koymaya ve etrafını gördüğü şekilde algılamaya başlar.

Bilinmelidir ki; çocuk nasıl yetiştirildiyse onu yansıtıyor. Yani bireyin, bebekliğinden itibaren karşılaştığı muamele, onun büyüdüğünde ortaya koyacağı davranışı şekillendiriyor.

Toplumsal olarak cinsiyet algımız maalesef, çarpık!

Bir can, bir çocuk daha gitti! Cansel ismi!

Okula gitmeseydi bunlar başına gelmezdi değil mi?

Öğretmenini o baştan çıkardı değil mi?

Öğretmeni ne yapsın, onun da bir kendine hakim olma, dayanma gücü eşiği vardı. Dayanamadı değil mi?

Aslında tecavüz değildi. Kendi rızasıyla oldu değil mi?

Aslında tecavüz de etmedin, biraz oynaştınız değil mi?

Bunda ne var ki, bu sadece bir istismar değil mi?

Yaptıklarından pişman oldum diyerek, pişman oldun değil mi?

Yediğin b.ku temizlemek için attığın kırk takla yeterli değil mi?

Bu b.ku yedikten sonra gencecik bir canın dengesini ve psikolojisini bozabileceğin aklına hiç gelmedi değil mi?

Sen sadece işini gördün değil mi? Gerisi de önemli değildi değil mi?

Yediğin pisliğin ardından hiç vicdan azabı çekmedin değil mi?

Bir hayatın, bir canın karşılığı da, TCK' nın 102 ve 104.cü maddeleri gereği 2 yıldan 7 yıla kadar cezadır değil mi?

KOCAMAN BİR YAZIK. SİZ VE SİZ GİBİLERE!

Necip Fâzıl da nefsi iradeye dişlerini geçirmiş bir köpek şeklinde tasvir ederek kadîm temsili kullanır:

Doğmaz güneşlere bağlandı vâde;
Dişlerinde köpek nefsin, irade.

Kanunî Sultan Süleyman'ın şu beyti ile yazımıza son noktayı koyalım:

Nefs hazzın ey Muhibbî vermegil hayvân sıfat,
Zabt-ı nefs et ârif ol âlemde insanlık budur!