Konyaspor üstüne yazı yazılması zor bir takım. Öyle ki dışardan yabancı gözle maçlarını izleyen sıradan bir futbolsever için kaleye gitmeyen, fazla pozisyona girmeyen, kısaca hücumu düşünmeyen bir takım gibi gözükse de, ilk 6 haftalık istatistiklere bakınca; şut, ceza sahasında topla buluşma, rakip sahada topla oynama vb istatistiklerinin tamamında Konyaspor'u en ön sıralarda görmek mümkün. Fakat oyun istatistikleri çoğu zaman tabelaya ve dolayısıyla puan durumuna yansımadığı için bu veriler bir anlamda gölgede kalmıştı.

Kasımpaşa maçında ise bu istatistiklerinin neredeyse aksi bir durum ortaya çıktı. Konyaspor maça sakar, sarsak ve tedirgin başladı. Sarsaklığı yüzünden hem Johnsson hem Skubiç atılan ölçüsüz paslara yapılan hamle zamanlaması hatalarından sarı kart gördüler. Hatta Johnsson bir pozisyonda diz dize çarpıştığı rakibini ve kendisini oyun dışında bırakacak şekilde sakatlanmasına neden oldu. Konyaspor'un alışıldık pas makinesi ilk kez 15. dakikada kısa süreliğine çalışmayı başasa da Konyaspor'un golüne kadar ki 20 dakikalık sürede rakibin ciddi oyun üstünlüğü vardı. Fakat yakaladıkları pozisyonları neyse ki gole çeviremediler.

İlk golden devre arasına kadar olan sürede de çok farklı bir durum yoktu aslında. Kasımpaşa oyunda ciddi üstünlük kursa da Konyaspor bulduğu nadir fırsatları derhal gole çevirerek skoru bir anda 3-0'a getirmeyi başardı. Devrenin son anında Serkan'ın takımın genel sakarlığına son noktayı koyan büyük hatası ile devre 3-1 lehimize sona erdi.

Konyaspor'un genel oyun karakterine ve istatistiki verilerine aykırı bu durumun, Kasımpaşa'nın oynamış olduğu çok adamlı hücum anlayışından kaynaklandığını söylemek mümkün. 20.dakikada gelen ilk golümüzde Johnsson'un derinlemesine harika pasını anında kaleye taşıyıp sert bir şut çıkaran Shengelia, ikinci ve üçüncü golde ise Miloseviç'in topla kat ettiği alanlara hızla destek veren Alper ve Miya gollerde pay sahibi oldular. Kasımpaşa defansının yaptığı derinlik ve kademe hataları da Konyaspor'un işini oldukça kolaylaştırdı.

İlk yarı böyleyken, bu kez ikinci yarıda özellikle 4-1'den sonra ise Konyaspor'un 7-8 gollü bir galibiyeti kaçırdığını söylemek ise yanlış olmayacaktır. Bu devrenin özellikle son kısmında ise Konyaspor'un yapmış olduğu paslaşmalar, maç boyu düşük seyreden istatistiklerine de pozitif anlamda katkı verdi.

Geçen haftaki yazımda da söylediğim gibi, Konyaspor taraftarlarının ıslıklama vb gibi olumsuzluklara fazla takılmadan Konyaspor'a destek vermesi gerekiyor. Tüm takımlar farklı sorunlarla uğraşırken taraftarıyla bütünleşmiş, takım oyunu anlayışıyla mücadele eden bir Konyaspor'u çok güzel yerlerde görebiliriz.

Son olarak Kasımpaşa maçındaki skor insanları aldatmasın. Her takım savunmasında bu kadar büyük boşluklar vermeyecektir. Konyaspor'un örneklerini daha öncede gördüğümüz gibi direnç gösteren takımlara karşı zaman zaman sıradanlaşıp çözüm üretemediği maçları da yaşayabiliriz. O nedenle beklentileri gereğinden fazla büyütmeden bu takıma destek verelim, sonu mutlaka güzel olacak. Daha önce olduğu gibi.