Katledilen avukatlarla ilgili açıklama yapılırken, Av. Erdal Çam ve Av. Servet Bakırtaş’ın mesleki faaliyetleri nedeniyle katledildiğine dikkat çekildi. Bu gibi şiddet olayların arttığı şu açıklamayla dile getirildi: “Bakırtaş’tan bir yıl önce İstanbul Barosuna kayıtlı genç meslektaşımız Av. Ersin Arslan, haciz işlemleri için bulunduğu görev yerinde göğsünden vurularak katledildi. Ersin Arslan’ın katlinden birkaç ay sonra Konya’da Av. Asilcan Tuzcu, boşanma davasını üstlendiği müvekkilinin eşi tarafından bıçaklandı. Zanlı, meslektaşımızı, peruk takıp evinin girişinde beklemişti. Av. Asilcan Tuzcu, saldırı sonrası bir gözünü kaybetti. Yine Konya Adliyesi”nin otopark girişinde, arabasında silahlı saldırıdan yaralı olarak kurtulan Baromuz üyesi Av. Abdulkadir İNCİ uzun süren bir tedavi sürecinden sonra aramıza ancak dönebildi.

İstanbul Barosuna kayıtlı meslektaşlarımız Av. Savaş Baş ve Av. Necati Çakmak, Ankara’da haciz işlemleri esnasında bıçaklı saldırıya uğradılar. Yaralanan meslektaşımız Savaş Baş halen bu saldırının izlerini taşıyor.

Henüz üç hafta önce, Afyonkarahisar Barosuna kayıtlı meslektaşımız Av. Hakkı Cihan Coşkun, tarafı bile olmadığı dosyada, yalnızca mesleki dayanışma kapsamında yetki belgesi ile iştirak ettiği haciz işlemi sırasında, işyeri sahipleri ve çalışanlarının saldırısına maruz kalarak yaralandı. Saldırganlar, olay yerine intikal eden jandarma personelinin yanında da saldırılarına devam ettikleri hâlde, serbest bırakıldılar.

Üç gün önce, Nevşehir Barosu önceki dönem Başkanlarımızdan Av. Mustafa Necmi Öncül, takip ettiği dosyanın karşı yanı olan iki kişi tarafından darbedildi.

Bu saydıklarımız, her gün ve yaşamın her alanında sistematik hâlde yaşanan avukata yönelik şiddetin, yaşam hakkına dönük ve can yakıcı çok sayıda örneğinden yalnızca birkaç tanesidir.”

'Enerji ticareti açısından Türkiye önemli bir pozisyonda' 'Enerji ticareti açısından Türkiye önemli bir pozisyonda'

‘AVUKATA YÖNELİK SALDIRI, YURTTAŞIN SAVUNMA HAKKINA YÖNELİK SALDIRIDIR’

Avukatların her geçen gün daha fazla öldürme, yaralama, tehdit, hakaret gibi saldırıların mağduru haline geldiği belirtilirken, avukata yönelik şiddetin temelinde bu görevin ifasını önleme niyetinin yer aldığı öne sürüldü. Avukata yönelik şiddete ilişkin gerekli adımlar atılmalı ve önlemler alınması gerektiği bildirilirken, “Türkiye Barolar Birliğinin; avukata yönelik şiddetle ilgili olarak 4 Nisan 2022’de Türkiye Büyük Millet Meclisine, 8 Temmuz 2022’de Adalet Bakanlığına yapmış olduğu başvurularda dile getirilen; konunun öncelikli gündem maddesi haline getirilmesi, Meclis Araştırma Komisyonu kurulması, zorunlu tedbirlerin derhal alınması ve mevzuat çalışması yapılması şeklindeki açık, somut, net talep ve önerilerinin bir an evvel karşılanması, avukatlar için olduğu kadar yurttaşların savunma hakları için de zorunludur. Çünkü avukata yönelik saldırı, yurttaşın savunma hakkına yönelik saldırıdır.” diye konuşuldu.

‘TAHAMMÜLÜMÜZ YOK’

‘Tek bir kayba daha tahammülümüz yok’ diye Türkiye Barolar Birliği, mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini bildirerek, taleplerini şu şekilde iletti: “Acil talebimiz şudur: Yeni yasama döneminde, Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğü ’nün 104. ve 105. maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmalı, konuyla ilgili TBMM araştırma komisyonu kurulmalıdır. Türkiye Barolar Birliğinin, Adalet Bakanlığına sunduğu önerilerde yer alan gerekli düzenlemeler acilen hayata geçirilmelidir. Devletin tüm kurumlarında ve yurttaşlarda, avukata yönelik şiddetin engellenmesiyle ilgili farkındalık yaratılmalı ve buna ilişkin somut çalışmalar hayata geçirilmelidir. 180 bin avukat, Barolarımız ve Türkiye Barolar Birliği olarak; avukata yönelik şiddetin normalleşmesine izin vermeyecek, onurla ve asla vazgeçmeden ortak mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz.”

Kaynak: MUSTAFA ARSLAN