Hava alanında binlerce meşale ile başlayan sürecin 1 yıl sonra “Konyaspor’a zarar verme lüksümüz yok. Durum değerlendirmesi yapacağız” noktasına geleceğini muhtemelen kimse tahmin edemezdi. 

Koskoca camia büyük bir heyecan, haddinden fazla bir coşku ve sarsılmaz bir umut ile kenetlenmişti. Türk futbolunun bildik doğrularına karşı alternatif, zor ve bir o kadar da kalıcı bir yapılanmanın hayali kuruluyordu. 

Arada neler yaşandı, kim hata yaptı, kimin sorumluluğu daha fazla tartışmasına gerek yok. Ortak bir hayale inanan büyük bir camia, kaderin küçük bir cilvesi olarak kendini 5 yıl öncesinde buldu. 

*** 

20 Şubat 2015. Konyaspor, sezonun düşme adaylarından Kayseri Erciyesspor ile deplasmanda karşılaşıyor. Kötü bir futbol ve kimliksiz bir oyunla rakibine 3-0 mağlup olarak düşme adaylarından biri haline geliyordu. 

Aykut Kocaman’ın daha sonra o günleri anlatırken kullandığı cümle, Yeşil Beyaz Konya Dergisi’nin ilk sayısının kapağını süsleyecekti: O an o kapıdan çıkıp gitmek istedim…

O günlerde Konyaspor camiasını tedirgin eden şey, Gençlerbirliği ve Galatasaray’a ardı ardına 5-0 mağlup olmanın, Bursaspor’a iç sahada 3-2 yenilmenin, deplasmanda ligin zayıf ekiplerinden Erciyes’e 3-0 kaybetmenin ötesinde bir şeydi. 

Konyaspor’u, Fenerbahçe, Başakşehir ve Trabzonspor gibi takımların olduğu riskli bir fikstür bekliyordu ve takımda işleri tersine çevirebilecek kudretin emaresi de yoktu. Belki de en acısı Aykut Kocaman’ın gardı düşmüştü. 

***

Çaykur Rizespor’a 3-1 kaybeden şu anki Konyaspor’un durumu da pek farklı değil. Artık iyice ateş hattına yaklaşmış durumda. Takımda işleri tersine çevirebilecek kudretin emaresi de yok ve daha acısı Aykut hocanın gardı düşmüş durumda. Başakşehir, Trabzon ve Alanya gibi zorlu bir fikstür de cabası. 

Aykut hoca, Erciyesspor maçında o kapıdan çıkıp gitmemiş ve Fenerbahçe maçı ile başlayan süreçte “Çay koy yeniden başlıyoruz” tadında bir sistemsel değişiklikle 7 maçlık yenilmezlik serisine imza atmıştı. 

Sonrası malum. Süper Lig üçüncülüğü, Avrupa Ligi, Türkiye Kupası…

*** 

Şimdi şahsi beklentim aynı sürecin yeniden başlaması. Evet, son 1 yılda elde edilmiş bir kazanım yok. Evet, kaybedilmiş puanlar, canı yanmış taraftar, örselenmiş bir güven ve ekonomik olarak biraz daha sıkıntıya girmiş bir kulüp…

Her şeye rağmen bu tabloyu tersine çevirebilecek kişi Aykut Kocaman…

*** 

Hocaya;

Konyaspor’a bir borcunuz var hocam. Size inanan, güvenen ve her şartta destekleyen taraftara, bütün planlamasını ve yapılanmasının sizin üzerinize kurgulayan yönetime ve bizlere… 

Bu durumun üzerinizde büyük bir baskı yarattığını, hatta bu psikolojik baskının mevcut duruma etkisinin olduğunu biliyorum. Lakin sizden beklentimiz bu baskının altında ezilmek, kabuğuna çekilmek değil. 

Aksine bu güven ve destekten güç alarak çözüm üretmeniz. Uygulamaya koyacağınız çözüm planına karşı çıkacak, engel olacak kimse yok. Daha ötesi bu çözümsüzlük halini yadırgıyor insanlar. 

Evet, Rize’de o kapıdan çıkıp gitmek istedin muhtemelen. Gitmediğine göre, her şeye yeniden başlama inancını taşıyorsun içinde. Biz çayı demleriz, sen yeter ki neşteri al eline…