Şükürler olsun bir mübarek Ramazan ayını daha geride bırakmak üzereyiz. Bir aydır sabrederek ve nefsimize hâkim olarak tuttuğumuz oruçlarımızın mükâfatını Bayram ile almak için hazırlanıyoruz. Nasıl Konya’da Ramazan ayı bir başka olur diyorsak, Bayramlarda ayrı bir havada geçer. Maneviyatın yüksek olduğu bu şehirde neredeyse dört bir yan aynı anda Bayram eder. Çevremizde kim var kim yok hatırlanır, yakınlarımızın kapısı çalınır, büyüklerin elleri öpülür yani kısacası Konya’da Bayram, Bayram gibi yaşanır.
Dini Bayramlar bizler için mübarek bir hediyedir. Sevinçlerimizi ferah dolu günlere karıştığı zamanlardır. Bayram bütün bir iklimi kucak dolu sevgi ile sararken, Ramazan Bayramı elbette ‘’Şeker Bayramı’’ falan değildir ama şeker gibi bir bayramdır! Bu ince çizgiye dikkat etmekte de fayda vardır. Bu mübarek Ramazan Bayramı’nı ismi ile yaşamak daha önemlidir.
Tabi Bayram denilince akıllara gelen bir diğer hususta çocuklar ve çocukluğumuz. Her ne kadar çocukluğumuz aklımıza geliyor desek de Bayramların içimizi çocuklaştırdığını biliriz. Bayramlık ayakkabılarını başucuna koyarak uyuyan çocuklar bence hala vardır. Zira dün olduğu gibi bugün de Bayramları başka bir coşkuyla yaşayan çocukları çevremizde görmek mümkün.
Her ne kadar Bayramlar çocuklar için ayrı bir heyecan taşısa da bir diğer gerçekte biz yetişkinlerin Bayramlardan çıkartması gereken anlamlar. Aile büyüklerimizin azıcıkta olsa gönlünün alınarak, hatır sorulmasına ihtiyacı var. Onlarında tıpkı biz gençler gibi çocukluğunu özlediğini unutmamalıyız. Barışa vesile olmalıyız. Ülkemizin en ihtiyaç duyduğu şey olan birlik ve beraberliği bir yerden tutarak bu günlerde daha yükseklere çıkartmalıyız. Bunu başaracağımız ilk aşamada çevremizde bulunan dargınları barıştırmak olmalı. Şu bir gerçek barışa, barışmaya çok ihtiyacımız var!
Birde bu Bayramların klişe sözleri var. Sık sık duyarız gencinden yaşlısına kadar. Konuşacak söz bulamayanın hemen ağzından dökülüverir ‘’nerede o eski Bayramlar?’’. Aslında Bayramın eskisi yenisi yoktur. Asıl olan şu ki Bayramın bizlere, içimize, çevremize ve herkese Bayram ettirmesidir. Üç günde olsa dört günde olsa bir ömür boyu da olsa Bayram herkese Bayram olmalıdır. Mazlumu hatırlamalıyız, fakiri unutmamalıyız, ihtiyacı olanın ihtiyacına koşmalıyız. İşte o zaman eskisi yenisi olmadan Bayram olur her yer.
Yüreğimizin huzurunu, mutluluğunu, sevgisini tıpkı aileniz ile paylaştığınız gibi eşiniz dostunuz ile de paylaşın. Sofranızda ki bereketi kaşık kaşık bölüşün ki her Bayram, Bayram ettirsin yeri göğü.

Bayramınız mübarek olsun. Bayramınız, Bayram gibi olsun…