Dünyada olduğu gibi ülkemizde de koronavirüse karşı amansız bir mücadele veriliyor.

Bu konuda aylardır sağlık çalışanlarımız büyük emek sarfediyor, canlarımızı kurtar için büyük fedakarlıkalr gösteriyor.

Bu virüse karşı sadece sağlık çalışanlarımız değil tüm Türkiye olarak el birliğiyle savaş vermemiz gerekiyor.

Bulaşıcılığı azaltmak için Başta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca olmak üzere sağlıkla ilgili uzmanların uyarılarına ve tavsiyelerine uymak zorundayız.

Bu anlamda sosyal mesafe, maske ve hijyen konularına dikkat etmemiz gerekiyor. Böylece bulaşıcılığı azaltmak ve bu virüsü yenmek bizim elimizde.

Virüsü hafife almamalıyız.

Virüs insanlara bulaştıktan sonra değil, bulaşmadan önce çaresine bakmalıyız.

Böylece mücadelemiz daha güçlü olacaktır.

3 altın kurala uymak dışında, koronavirüs bulaşmış ve hastanelerde tedavi gören vatandaşlarımız için de bir şeyler yapabiliriz.

Bu da immün plazma tedavisi. Uzmanlarca tavsiye edilen ve hastaların iyileşme oranlarını artıran bu tedavi için, koronavirüsü yenen ve en az 28 gün geçiren bir hastadan kan almak gerekiyor.

Böylece alınan bu kan hasta olan vatandaşa verilerek, hastanın mücadele gücü artırılıyor.

Bu anlamda, immün plazma tedavisi oldukça önem arz ediyor. Nasıl ki kan bağışı çok önemliyse, bugün immün plazma bağışı da büyük önem taşıyor. Bunun için koronavirüsü yenen ve 28 gün geçirmiş tüm vatandaşlarımızın immün plazma bağışçısı olması gerekiyor. Böylece virüse karşı gücümüzü biraz daha artırıp, vatandaşlarımızın daha hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlayabiliriz.

Bu çağrıya sessiz kalmayın!