Küçük yaşlarda kısıtlı imkanlarla teknolojiye olan ilgisini kullanarak Konya’yı bir tarım şehri unvanından daha ileriye taşıyan Dr. Özgür Akın, hayat hikayesini aktardı. Henüz ortaokul yıllarda ilk aracını geliştirerek 1995 yılında ise AKINSOFT ile başarısını taçlandıran Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Özgür Akın, bugün şirketleriyle 36 ülkeye yazılım desteği verirken, 2000’i aşkın çözüm ortağına sahip. Aynı zamanda ‘Dünyanın İlk İnsansı Robot Fabrikası’ olan AKINROBOTICS’i Konya’ya kurmanın gururunu yaşadığını bildiren Akın, Konya’yı Türkiye’nin teknoloji başkenti haline getirme vizyonuyla ‘tarım şehri’ algısını yıkmak için çalıştıklarını ifade etti.
Sizleri tanıyabilir miyiz?
Özgür Akın. Seydişehir doğumluyum. 5 çocuklu bir ailenin ortanca çocuğu olarak dünyaya geldim. Yazılıma ilgim çocukluk yaşlarımda başladı, tabii o dönemler imkanlar çok kısıtlıydı ama hayal gücümüz çoktu. Babam evde tamir işleri yaparken biz de onu taklit eder, bir şeyleri kurcalayarak öğrenmeye çalışırdık. Nitekim bu merakım ortaokul yıllarında ilk aracımı geliştirmeme önayak oldu. O dönem ortaokullar arası bilim yarışmalarında ödül almamı sağladığı gibi benim yazılıma ve robotiğe olan ilgimi de kamçıladı. O yıllarda henüz internet yoktu, dönemin bilgisayarına ulaşmak da çok zordu. Bir öğretmen çocuğu olarak öyle geniş imkanlara sahip değildik. Hal böyle olunca sermayemiz olmadan yola koyulduk.
Eğitim ve iş hayatınızla ilgili geçmişinizi aktarır mısınız?
Ege Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı bölümünde ön lisansımı tamamladıktan sonra Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde Yönetim ve Organizasyon bölümünde de ön lisans yaptım. Daha sonra Selçuk Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümünde lisansımı tamamlayarak, yine aynı üniversitede Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde Yüksek Lisans; Fen Bilimleri Enstitüsünde Robotik Teknolojisi alanında doktora eğitimi tamamladım.
1995 yılında bir firma olarak kurduğum AKINSOFT’u daha sonra şirketleştirdim. Bugün 36 ülkeye yazılım desteği verirken, 2000’i aşkın çözüm ortağına sahibiz. Elbette ülkemizi dünyada yazılım noktasında temsil ediyor olmak benim için gurur verici. Bu konuda çalışmalarımıza devam edecek ve ülkemizi dünyanın teknoloji merkezi haline getireceğiz.
Dünya tarihinde bir ilk olan insansı robot teknolojisi hakkında neler söylemek istersiniz?
Çocukluk hayalim olan robotiğe dair ARGE çalışmalarına ise 2009 yılında AKINSOFT bünyesinde başladık. 2017 yılında ‘Dünyanın İlk İnsansı Robot Fabrikası’ olan AKINROBOTICS’i açılışını gerçekleştirerek uluslararası bir başarıya imza attık. Yıllardır Türkiye’nin ilklerin gerçekleştirildiği bir ülke olması gerektiğini savundum ve çalışmalarımıza da bu doğrultuda yön verdim.
AKINROBOTICS'in 2009 yılından bu yana robotik teknolojiler alanında kendi bünyesinde gerçekleştirdiği tüm çalışmaların sergilendiği "Dünya’nın İlk İnsansı Robot Müzesi’ açılışını gerçekleştirdik. İstanbul’da bulunan İstanbul Robot Müzesi’nde; AKINROBOTICS tarafından üretilen ve geliştirilen 105 adet robotun yanı sıra elektronik devre, motor ve motor parçaları, mekanik ürünler ve robotların tasarım aşamasında hazırlanan eskiz çalışmaları yer alıyor.
Şirketinizle ilgili neler yaptığınız hususunda bilgi verir misiniz?
Bilgisayar yazılımları ile başladığımız bu yolda, Wolvox ERP E- Business Yazılımı başta olmak üzere, geliştirmiş olduğumuz ticari ve sektörel 120’yi aşkın programın 7 farklı dil seçeneği ile 36 ülkeye yazılım ihracatını gerçekleştirmekteyiz.
AKINROBOTICS bünyesinde ise yüzde 100 yerli ve milli kaynaklarımızla Türkiye’nin ilk insansı robot prototiplerinin çalışmalarını sürdürdük. Burada, İki ayaklı AKINCI serisi, tarım robotları olan PNCR serisi, servis robotu olarak kullanılan ADA serisi, hostes serimizden Mini ADA’yı ve dört ayaklı arazi robotu olan ARAT serisini geliştirerek birçok ilkleri gerçekleştirerek başarımızı pekiştirmeye devam ediyoruz. Yazılımlarımız ve robotlarımızla ulusal ve uluslararası alanda hizmet vermeye devam edeceğiz.
Kuruluşumuzdan bu yana belirlediğimiz vizyonlara ulaşarak şirketimizi bir adım öteye taşıdık. Eğitim bizim için her zaman çok kıymetli oldu. 2023 yılı vizyonlarımız arasında olan AKINROBOTICS ve Bahçeşehir Üniversitesi iş birliği ile Yapay Zekâ ve Robotik Teknolojileri Yüksek Lisans Programını açarak bir hedefimizi daha gerçekleştirmiş olduk.
İşiniz koşulları ve sektörünüz, bulunduğunuz şehirde ve Konya’da ne gibi farklılıklar gösteriyor; açıklar mısınız?
Yıllarca Konya tarım şehri, Konya’da ‘buğdaydan başka bir şey çıkmaz’ gibi birçok söylemlerle karşılaştım. Eğer bu söylenilenlere katılmış olsaydım, çok şey kaybederdim. Teknolojinin mekan tanımadığına inananlardanım. Bugün elimizin altında internet ve gerekli ekipman olduktan sonra mekanın önemi olduğunu düşünmüyorum.
Dijitalleşme hayatımızı uzun süre önce şekillendirmeye başladı. Maalesef bugün hala buna ayak uyduramayan, direnen insanlarımız mevcut ama bunları aşacağımıza inanıyorum. İster küçük isterse büyük işletme olsun her sektör için yazılımın gerekliliği artık yadsınamaz. Bilişim ve yazılım sektörünün maalesef kanayan yarası beyin göçü. AKINROBOTICS olarak da en çok etkilendiğimiz alan nitelikli ara elemana ulaşamamak oldu.
Kültürel ve sosyal düzeyde Konya ile diğer bulunduğunuz şehirlerin farklı olduğunu düşünüyor musunuz; varsa bu farklardan bahseder misiniz?
İnsanlar gibi şehirlerin de bir karakteri, ruhu olduğu kanısındayım. İstanbul kozmopolit bir şehir. Hem jeopolitik hem de özel konumu sayesinde asırlardır hepimizin gözdesi. Hal böyle olunca sadece yerli yatırımcıyı değil yabancı yatırımcıyı da kendine çekiyor. Böyle bir çekim merkezinin gelişmemesi imkansız. Elbette inovasyon konusunda da böyle ilerliyor, yeni bir gelişme yaşandığında bunun ilk örneklerini hep İstanbul’da görüyoruz. Ancak dijitalleşmeyle bunun artık eskisi kadar keskin çizgilerle ayrılacağını düşünmüyorum. Teknoloji ürettiğiniz en küçük mecra bile dünya radarına takılıyorken nerede yaşadığınızın bir önemi yok.
İş konusunda ya da sosyal alanda Konya’yla hala bağlantılarınız var mı; bu bağlantıları nasıl koruyorsunuz?
36 ülkeye ihracat gerçekleştirdiğimiz yazılım firmamızın genel merkezi olan AKINSOFT ve insansı robotlarımızın üretiminin gerçekleştirildiği fabrikamız AKINROBOTICS Konya’da yer alıyor. Bu bağlamda her zaman iletişim halindeyiz.
İnsansı robot fabrikamızda sadece robot değil robotiğe dair tüm parçaları da orada üretiyoruz. Çipler hariç tamamı bize ait olan bu üretim sürecinde her zaman işimizin başında olmamız gerekiyor. Konya’yı Türkiye’nin teknoloji başkenti haline getirmek vizyonlarımızdan biriyken bağlantılarımızı koparmak elbette söz konusu değil.
Konya’yı şehir dışında temsil etmek nasıl bir duygu; bu konuda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Ülkeler arasındaki rekabet gücünün tek anahtarının teknoloji olduğunu savundum hep. Çalışmalarımı ve hedeflerimi her zaman bu doğrultuda sürdürdüm. Teknoloji ülkesi Türkiye, Teknoloji başkenti Konya vizyonu ile hareket ederek bugünlere geldik. Şimdi 81 ilde 2 bini aşkın çözüm ortaklarımız ile yazılımlarımızın ve robotlarımızın farklı sektörlerde kullanılmasının gururunu yaşıyoruz.
Sektörünüzde Konya’nın ne derece önemli bir mertebede olduğunu düşünüyorsunuz?
Yazılım ve teknolojik gelişmelerin odağı İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara olarak görünmekte. Ancak biz bu algıyı yıktık. Teknolojinin belli bölgelere bağlı olmadığını her yerde geliştirilebileceğini gösterdik. Dünya’nın ilk İnsansı Robot Fabrikası’nı Konya’da açarak bunun arkasında duruyoruz. Konya’nın tarım şehri algısını yıkmak için bize düşen kısmını yerine getirmeye çalışıyoruz. Uzun yıllardır Konya’da sanayi ve eğitim noktasında büyük gelişmeler kaydediliyor, bizler de yazılımlarımız ile bu şirketlere çözümler sunuyoruz.
Konyalı iş insanlarına ihracat ya da diğer şehirlere yapılan yatırımlar kapsamında neler söylemek istersiniz?
Küreselleşme ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte şirketlerin büyüme hızı da gelişti. Geçmişte birçok şirket Anadolu’da kendi bölgesinin dışına çıkamıyorken artık öyle değil. Markalaşma konusunda kendimizi geliştirmeyi öğrenirken, pazarlama noktasında dijitali kullanarak farklı bölgelere yayılmaya başladık.
Konya menşeili pek çok bilinir markayı sıkça duyuyor ve görüyoruz. Yatırım yaparken hepimiz lokasyon, zaman ve strateji gibi faktörlere yükleniyor bu konuda araştırmalar yapıyoruz. Ancak yıllardır deneyimlediğim en önemli şeylerden biri doğru ekiple yola çıkmanın sizi başarıya götürürken en büyük etkenlerden biri olduğudur. Bunların yanında elbette teknolojiyi takip etmek olduğunu söyleyebilirim. Yeniliklerin sıkı bir takipçisi olmak zorundayız, aksi durumda öncülük etmek yerine uzaktan izlemekten başka çaremiz kalmaz.
Varsa siyasi ve sivil toplumdaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Bir Türk olarak en büyük görüşüm vizyonlarım oldu. Ülkemi ve insanlığı hep bir adım öteye nasıl taşırım çabası ve kaygısı ile hareket ettim. Eğitim ve iş hayatımı da bu doğrultuda şekillendirdim. Konya Bağımsız Milletvekili adaylığımda savunduğum ilke ülkem için bir an önce teknoloji bakanlığın kurulması dışa bağımlılığın önüne geçilmesiydi.
Aynı zamanda uzun yıllar Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde Türkiye Yazılım Meclisi Üyesi olarak bulundum. 1998’den beri Konya Bilişim Derneği üyeliğim devam ediyor. Konya Ticaret Odası Meclis Üyesi, Konyaspor Yönetim Kurulu Üyesi As Başkanı ARGE ve Kurumsallaşma Sorumlusu gibi çeşitli kuruluşlarda görev edindim. Çalışmalarım ile rol model olmak en büyüm gayem. Bilgiye sahip olmak kadar aktarmak da önemlidir, söylemlerim ve yazılarımla bildiklerimi yarınlara taşımaya çalışıyorum. Hepimiz hayatta başarılı olmayı gaye ediniyoruz. Hayat koşuşturma içinde akıp giderken bu tempo içerisinde çok önemli bir şeyi unutuyoruz: Mutlu olmak!
Benim için en büyük başarı mutlu olabilmektir.
Teşekkür ederiz.
İBRAHİM HAKKI BÜYÜKHARBUT
