Diyetler ve beslenme öğünleri, enerjinizi ve sosyal yaşantınızı etkiliyor. 2024’e girerken beslenme alışkanlığınızı değiştirmek için özellikle beslenme konusunda bazı değişiklikler yapılması gerekebilir. Yanlış beslenme alışkanlığıyla ilgili Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci Arpacı bilgi verdi.  

Çöl tozlarıyla alerjik rinit ve astım şikayetleri arttı Çöl tozlarıyla alerjik rinit ve astım şikayetleri arttı

SÜREKLİ AYNI TARZ BESLENMEK ZAYIFLATMAZ!

Tek tip diyetlerin vücutta vitamin, mineral ve kas kayıplarına yol açabileceğini ifade eden Arpacı, bu durumu örneklerle açıkladı. Arpacı, “Örneğin, ketojenik diyet uzun süreli yapılırsa kas ve sindirim sorunları yaratabilir. Yine ketojenik diyette fazla kırmızı et tüketimi zararlı olabilir. Aralıklı oruç uzun süreli yapılırsa sistemsel sorunlara neden olabilir. Bu nedenle tek tip sürekli beslenme gibi bir alışkanlığı sürdürmek doğru değildir. Sağlıklı yaşamak ve sağlıklı bir şekilde kilo vermek için besin çeşitliliği önemlidir. Tek tip beslenme vücutta yağ kaybı yerine su ve kas kaybı yaşatabilir. Kısacası hızla verilen kilolar kalıcı olmaz aynı hızla geri alınabilir. Her ne besin olursa olsun sağlıklı bir beslenmeden bahsediyorsak hiçbir şey tek seçilerek her gün, devamlı tüketilmemelidir.” dedi.

ŞOK DİYETLER, TAKVİYELER HIZLI KİLO VERDİRMEZ!

Arpacı, fazla kiloluların hızlı bir şekilde yağ yakmak istediğini ancak fit bir görüntüye ulaşırken önemsenmesi gerekenin, hızlı bir şekilde olması değil kalıcı ve sağlıklı olması gerektiğini bildirdi. Şok diyet ve ilaçların anlık çözüm oluşturduğunu belirten Arpacı, “Bunlar anlık çözüm yaratıyor gibi görünse de sağlıklı bir şekilde kilo vermenizi sağlamaz ve başka sorunlar da ortaya çıkarabilir. Yine sabah sirkeli su içerek zayıflanabileceği de yanlış inanışlardandır. Sağlıklı bir beslenme düzeni oturtulmadan ve düzenli bir şekilde spor yapılmadıktan sonra bu tarz davranışlar kilo verdirmez.” diye konuştu.

AÇ KALMAK SİZİ FORMA SOKMAZ!

Arpacı, “Daha ince ve fit bir vücuda sahip olma düşüncesi ile diyete başlandığında akla ilk gelen fazla kalori almayayım, aç kalayım oluyor. Bu nedenle yapılan hatalardan biri de öğün atlamak oluyor. Daha az yemek yeme her zaman daha fazla kilo verme anlamına gelmez. Besinsiz kalan metabolizma zamanla işlevini yitirebilir ve farklı sağlık sorunlarına da neden olabilir. Bu nedenle forma girmek için aç kalmak doğru bir diyet şekli değildir.

Kişinin kendisine göre dengeli bir öğün düzeni belirlemesi gerekir. Ana ve ara öğünlerin dengeli bir oranda yapılması hem metabolizmanın doğru bir şekilde çalışmasını sağlar hem de acıkma krizlerini engelleyerek fazla kalorilerin depolanmamasına yardımcı olur. Sık ve az beslenme şeklini benimsemek gerekir.” dedi.

HEP LİGHT ÜRÜNLER TÜKETMEK DOĞRU DEĞİL!

Düşük kalorili ürünlerin masum olmadığını vurgulayan Arpacı, “Light diyet ürünlerinin tüketimi kilo verme konusunda yanlış anlaşılan noktalardandır. Düşük kalorili bu besinler sanıldığı kadar masum değildir. Sadece ve sürekli light özellikli besinleri tüketerek zayıflamaya çalışmak doğru olmaz. Kalori olarak düşük görünse de bu besinler de dengeli ve ölçülü bir şekilde tüketilmelidir. Sürekli light ürünler tüketmek metabolizmanın yavaşlamasına sebep olabilir. Bu tarz besinler diyet sürecinde ara öğünler olarak plana dahil edilebilir. Kilo vermek demek karbonhidrat tüketimini bırakmak anlamına gelmez. Çünkü vücudumuzun belirli bir oranda karbonhidrata da ihtiyacı vardır. Sağlıklı karbonhidratlar dediğimiz tam tahıllar ya da çavdar gibi besinlerin dengeli bir şekilde tüketilmesi gerekir. Sağlıklı bir kilo verme süreci için metabolizmanıza iyi davranmalısınız. Ancak bu şekilde dengeli bir beslenme kalıcı, etkili ve güzel bir sonuç yaratabilirsiniz.” ifadelerine yer verdi.

İÇECEKLERİN KİLO VERMEYE ETKİSİ YOKTUR DİYE DÜŞÜNMEYİN!

Arpacı, “Sağlıklı beslenme ve kilo verme sürecinde genellikle yiyeceklere odaklanılıp içeceklerin bir etkisi olmadığı düşünülür. Kısacası içecekler kilo yapmaz gibi yanlış bir inanış hakimdir. Oysaki içeceklerin de yiyecekler kadar etkisi vardır. Besleyici özelliği olmayan asitli, şekerli çoğu içecek sürekli tüketim sağlandığında mide kapasitesini genişleterek daha çok yemeye neden olabilir. Kalorisiz olsa da aşırı çay ve kahve tüketiminin de ödem yapabileceği unutulmamalıdır. İçilen kadar yeteri kadar içilmediği takdirde vücut için zararlı olabilecek sıvılar da vardır. Yeterli oranda su içilmemesi vücutta ödeme neden olabilir. Sindirim sistemi doğru bir şekilde çalışmayacağı tüm vücut bundan olumsuz etkilenecektir. Günde 1-2 litre  kadar su içilmelidir.” dedi.

Kaynak: HACER CEYLAN