Ülkeler markalarıyla yaşarlar. Bir ülkeden markalar çıkarıp dünyaya yaymadığınız sürece büyüyemezsiniz. Markaları oluştururken de size yön gösteren geleceği hedefleyen inovatif bir yaklaşımla geçmişten gelen kültürünüzdür. İşte Türkiye’de sağlık ile ilgili araştırma yaparken bize en iyi ışık tutan geçmiş değerimiz İbn-i Sina’dır.
Sadece zamanının değil bugünün de en öenmli bilim insanlarından olan İbn-I Sina’nın çalışmaalrı bugün de hala bize yol göstermektedir. İbn-i Sina’nın yapmış olduklarını ve yazdıklarını takip ederek, anlayarak ve günümüz bilgisiyle yorumlayarak yenilikçi ürünler geliştirilebilir.
Bu nedenle biz de Zade Vital olarak AR&GE merkezimizin adını bu büyük insanın adından esinlenerek Ibn-i Sina ARG&GE merkezi koyduk. Ibn-i Sina’nın çalışmaları bize her zaman yol gösterici oldu ve olmaya devam edecek. Bu merkezde pek çok kimyager, biyolog, eczacı, diyetisyen, gıda mühendisi vs. çalışıyor ve ülkemizden dünyaya yayılan bir marka ortaya çıkması için tüm bilgi ve becerilerini kullanıyorlar.
Ibn-i Sina’nın “Şifasız hastalık yoktur; irade eksikliğinden başka. Değersiz bitki yoktur; tanınmamasından başka” sözünden feyz alarak ülkemizin bitkilerini araştırmaya ve ürüne dönüştürmeye devam edeceğiz.