Öğretmenlik insanlık tarihinin en anlamlı ve ölümsüz mesleğidir. Ürünü insan olan ve başlı başına bir amaç olmaktan öte, bizleri yüce gayemize ulaştıran bir vasıtadır. İşlenen nakışlar ayrı bir sevda anımsatır gençlere. Dokunan kilimlerde alın teri karışır renklere. Kitaplar, inci Tanesi bilgiler savurmaya başlar rüzgâr gibi. Bilgiler bir oraya savrulur bir buraya. O bilgileri hayat yolunda birileri bulur ve kendilerine pusula edinirler. Onlar ki dünyadaki en şerefli, en kutsal mesleği yapanlardır bütün gözlerde. Öğrenciler, karanlık bir kuyu içinde kurtuluşu beklerken gizli bir el dokunur titreyerek. Puslu camlardan bakanlara açık bir yol olmuştur hiç kapanmayacak. Bu sayede geleceğe ilk adım atmış olacaklar öğrenciler. Dünyanın anlamsızlığını çözmeye çalışmışlardır kitapların arasından. 24 Kasım, yürekleri sevince boğacak anlamlı bir gün. Noktalı virgülün iki cümleyi birbirine bağlaması gibi onlar da öğrencilerle birliktedir her dâim. Gözlerdeki puslu camı şefkatleriyle silerler içten bir tavırla. İki kapılı han,  meçhullerle doludur hayat çizgisinde. Dedektif gibi hep o meçhuller; aramakla geçer bütün ömrü. Bir deryada, hırçın dalgalarla mücadele ederler içlerinde umut ışığı var oldukça. Hep bir şeyi öğretmek için emek verirler öğrencilere. Doğruluk, hayatta en mühim şeydir insanların yüreğinde. Bu mükemmel olan şeyi öğretenler yine onlardır. Bir anne, bir baba gibi üstlerine titrerler öğrencilerin. Bu emeklerine karşı en çok istedikleri şey ise “Başarı”dır. Öğrencilerini başarılı olarak görmek, yüzlerinde bir tebessüm oluşmasına dâhi yeter. Mutluluğun kapısını açmak için anahtarını bulmak gerekir ilk önce. O anahtar ise, beyinlerindeki hazinede saklıdır bulmak isteyen için. Gülmekte ağlamakta insanlar içindir dünya çemberinde. Bugün gülme vakti geldi Türk evlatlarına. Onlar bir güldür hiç solmayan ve hep kan kırmızısı kalan. Bugün, onlara öğretmen olduklarının mutluluğunu yaşatalım yüreklerinde. Hakiki başarıyı gösterelim önlerinde. 

Öğretmenler günü belirli gün ve haftalar içerisinde en anlamlı olanlarından birisidir. Çünkü insan ilk öğreten cenabı Alah’tır. Cenabı Allah (cc) Alak suresinin ilk beş ayeti kerimesinde şöyle buyurmaktadır.

1. Yaratan Rabbinin adıyla oku!

2. O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı.

3. Oku! Rabbin, en büyük kerem sahibidir.

4. O Rab ki kalemle (yazmayı) öğretti.

5. İnsana bilmedikleri şeyi öğretti.

Hz. Ali bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum sözüyle öğreticiliğin ve bilginin ne kadar değerli olduğunu işaret etmiştir. Bu yüzden ilim ve ilim öğretici öğretmenler çok kutsal bir görev üzeredirler. Fakat öğretilen şeyin siyasi çıkarlar, yönlendirici yalan ve yanlış bilgiler olması bunun dışındadır. Bu tür çalışmalar insanlığa ilim ve öğretim müessesesine ihanettir. Bu dünyada olmasa ahrette mutlaka hesabı sorulacaktır.

Öğretmenler bir toplumun sağlıklı düşünün bireylerini yetiştirme görevi üzerindedirler. Gelişmiş Ülkeler ancak iyi eğitimden geçmiş fertlerin yetişmesiyle sağlanabilir. Dünya hayatının her çağında en doğru ve kazançlı yatırım insana yapılan yatırımdır. İnsanlık sağlam temeller üzerine yetişirse canlı ve cansız içinde bulunduğumuz hayatın her varlığı huzur ve selamet bulur. Bunları sağlayacak tarafsız saf niyetli çalışkan ileriye bakan öğretmenlerimizdir. Bir ülkede öğretmenlerin yaşam standartları mutlaka onların muhtaç olmayacakları düzeyde olması lazımdır. Öğretmenler ilim ve irfan mesleğinden başka hiç bir şeyle meşgul olmamaları lazımdır. Öğretmen yetiştirirken mutlaka liyakat kazanana kadar öğretimleri devam etmelidir.

Beni bu günlere gelmemde büyük desteği emeği olan ve ailemizin kıymetli öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun. Hakkı rahmetine kavuşan öğretmenlerimizin mekanı cennet olsun. 

Selametle kalın….