Kimine göre angarya, kimine göre teselli ikramiyesi, kimine göre de ulaşılması imkânsız kızıl elma muamelesi görmüş hep Türkiye Kupası.

                Kupadan elenenlerce “süt kupası”, “gazozuna kupa” yakıştırmaları ile itibar operasyonlarına tabi tutulsa da, çoğu futbolcunun gece rüyalarında ışıl ışıl parlayan bir düş olmuş. Çoğu zamanda amatör bir takımın, üst ligdeki takıma üstünlük sağlama hayalinin destansı hikâyelerine zemin sağlayan en bilindik mecra...

                Lig şampiyonluğu umudu, kaf dağının ardında olan onlarca Anadolu takımı içinse müzesinde bir kupa bulundurma hayalinin en somut şekline bürünmüş Türkiye Kupası.

                Lig sıralamasından Avrupa Kupalarına gitme şansı tükenen takımların, Avrupa hayallerine can veren son bir hayat öpücüğüdür aynı zamanda Türkiye Kupası. Bu gibi takımlar için sezon boyunca çok da önemsemiyor gözüktükleri kupa, hedeften uzaklaşınca bir anda hayat memat meselesi dönüşür ve “Bizim takımın ölüsü bile sezonu kupayla kapatır” mesajını vermenin tam zamanıdır artık.

Konyaspor camiası uzun zamandır dillendirdiği “birgün elbet şampiyon olacak” iddiasının nihayet ilk aşamasını gerçekleştirerek 2016-2017 sezonu Türkiye Kupası’nı müzesine götürmeyi başardı. Artık bu kupalara yenilerini ekleme zamanı geldi ve Konyaspor bugün 2019-2020 sezonu Türkiye Kupası mücadelesindeki ilk maçında deplasmanda Eyüpspor karşısına çıkıyor.

Konyaspor, Türkiye Kupası’nın 57 yıllık tarihinde daha önce 18 ayrı takımın final oynadığı, bunlardan 14’ünün de şampiyonluk sevincini tattığı kupanın, 3 yıl aradan sonra yeniden sahibi olmak istiyor. Ligde dalgalı bir seyir izleyen Konyaspor için Türkiye Kupası geçilecek birkaç tur ile bir anda ana hedef haline gelebilir. Açıkçası ligde 4.olup eleme oynamaktansa kupa şampiyonu olup doğrudan Avrupa Ligi gruplarına kalmak çok daha mantıklı geliyor.  

Her yıl ülkenin dört köşesinden onlarca takımın katılımı ile başlayan Türkiye Kupası geçmişte birbirinden ilginç olaylara da sahne oldu. Bunlardan akılda kalan birkaçını hatırlamak gerekirse;

                TÜRKİYE KUPASI TARİHİNDEN AKILDA KALAN BİRKAÇ ANEKDOT:

  • 19791980 sezonunda Türk futbol tarihinin ilk kupa mucizelerinden birisi kayda geçti. O sezon 2.ligde mücadele eden Lüleburgazspor, kupada önce Beşiktaş’ı, çeyrek finalde de Fenerbahçe’yi saf dışı bırakarak yarı finale kadar yükselmiştir. Yarı finalde Altay’a elenen Lüleburgaz temsilcisi, daha sonra pek çok takıma ilham kaynağı olacak bir başarıya imza atmıştır.
  • 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası, bugünkü adıyla Süper Lig’de hiçbir Ankara takımı mücadele etmiyordu. Nitekim, bu duruma da müdahale edilmesi gerektiği kanaatine varan o günkü darbeci idare, ikinci ligde mücadele eden ve Türkiye Kupası’nı kazanan Ankaragücü’nün Süper Lig’e alınması için “Türkiye Kupası'nı kazanan futbol takımının hangi ligde oynadığına bakılmaksızın birinci lige çıkartılacağına dair kanun” düzenler ve Türkiye Kupasını kazanan Ankaragücü birinci lige çıkar. Bu olaydan itibaren 8 yıl daha yürürlükte kalan yasadan yararlanacak olan başka bir kulüp olmayacaktır.
  • 3 Mayıs 1989 tarihinde Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan Türkiye Kupası çeyrek finalinde ilk yarıyı Sarı – Kırmızılı takım 30 önde kapatırken, Fenerbahçe ikinci yarıda Aykut Kocaman’ın ilk golüyle Türk Futbol tarihinin önemli geri dönüşlerinden birine imza atarak rakibini 4-3 mağlup etmiş ve kupada saf dışı bırakmıştır.
  • Aynı gün ise ilk maçta evinde Sarıyer ile 00 berabere kalan Konyaspor’umuz bir başka harika geri dönüşe imza atarak deplasmanda devreyi 2-0 mağlup kapattığı maçın ikinci yarısında Salih Eken, Kayhan Kaynak ve Fuat Buruk ile 3 gol buluyor ve tarihinde ilk kez yarı finale çıkarak Beşiktaş’ın rakibi oluyordu.
  • 1992 kupa finali çift maç şeklinde oynanmış ve İlk maçı deplasmanda Bursaspor’a 30 kaybeden Trabzonspor evindeki rövanşta rakibini 5-1 mağlup ederek gitti denilen kupayı müzesine götürmeyi başarmıştı.
  • 14 Aralık 1999 tarihinde Türkiye Kupası 3.turunda 2.ligin zayıf takımlarından Pendikspor ile karşılan Fenerbahçe rakibine 21 mağlup olup eleniyordu. Öfkeden deliye dönen taraftarlar futbolculardan milli kaleci Rüştü Rençber’i yakalayarak meydan dayağı atıyor ve bu olay Türk Futbol tarihine Pendik Faciası adıyla geçiyordu. Bu skordan sonra büyük takımların erken turlarda kaza kurşunu ile elenmesini önlemek gerektiği tartışmaları da medyanın gündemine oturuyordu.
  • 19961997 sezonunda Gençlerbirliği, Türkiye Kupası 6. Tur karşılaşmasında rakibi Galatasaray'ı 18-17 yenerken bu mücadele en gollü futbol karşılaşmalarından biri olarak tarihe geçti. Normal süresi 1-1 biten mücadelenin galibi statü gereği seri penaltı atışları sonucu belli oldu. Penaltılarda Fatih Terim yönetimindeki Galatasaray'a 17-16'lık üstünlük sağlayan G.Birliği bir üst tura geçen taraf oldu. Bu maçın rekoru Namibya kupasında 48 penaltı ile kırıldı ve yıllar sonra dahi konuşuldu.
  • Kupa’nın doğal favorilerinden Fenerbahçe, 1983 yılında kazandığı Türkiye kupasından sonra tekrar kupa kazanabilmek için tam 29 sene beklemek zorunda kaldı. İş artık o derece mizah konusu haline gelmişti ki Fenerbahçeli taraftarlar kazandıkları lig şampiyonluklarını bile buruk kutlamak zorunda kalmışlardı. Bu makûs talihi Aykut Kocaman yönetimindeki takım 2012 yılında sona erdirmiştir.
  • 3 Aralık 2002’de Türkiye Kupası 2.turunda o dönem ikinci ligde mücadele eden Konyaspor’umuzun rakibi Fenerbahçe olmuştu. Tıklım tıklım tribünler önünde rakibini Faruk’un attığı golle 10 mağlup eden ekibimiz şampiyonlukla sona erecek sezonu güzel bir kupa zaferi ile süslemeyi başarmıştı.

Mayıs ayında yine yangın tüplü kutlamalara sahne olacak bir finali yaşamamız dileğiyle. Başarılar Konyaspor…

*Yeşil Beyaz Konya dergisinin  Haziran 2017 sayısında yayınlanan yazının güncellenmiş halidir.