Bundan birkaç yıl öncesiydi…

Adını ilk defa duyduğum bir dernekten ziyarete geldiler.

Boşuna beklemeyin, derneğin adını yazmayacağım.

Devam edelim…

Kurban Bayramı’na iki hafta kadar var. Ziyarete geldiklerinde diyorum.

Başladılar kendilerini anlatmaya…

Yurtdışında kurban çalışması yapıyorlarmış. O ülkelerde insanlar bir kilo ete muhtaçlarmış.

Biz oralara gidemezsek Allah bizden bunun hesabını sorarmış. Ümmeti düşünmek zorundaymışız.

Biz oralara ulaşamazsak misyonerler kol gezip dinden uzaklaştırıyorlarmış.

Daha bir birçok cümle…

Bu cümlelerin birçoğuna katılıyoruz.

Müslüman olmak da bunu gerektirir.

Hele ümmet kavramının içini doldurmaya çalışan birisi olarak bu cümleleri kabul ediyoruz.

Da…

O arkadaşlara merak ettiğim birkaç soruyu sordum. Hiç çekinmeden…

Ümmete destek olalım…

Eyvallah…

“Diyarı Dicle’de bir kurt kuzuyu kapsa yarın ilahi adalet bizden onu soracak”

Buna da eyvallah…

İsterseniz o arkadaşlara sorduğum sorunun bir tanesini sizinle paylaşayım.

Adını bile duyduğumuzda ‘Aa böyle bir ülke mi varmış?’ dediğimiz o ülkelerde falanca dernekler zaten kurban çalışması yapıyor. Siz de farklı alanlarda çalışma yürütseniz olmaz mı?

Öyle ya…

Müslümanların sadece kurban etine ihtiyacı yok, eğitime ihtiyacı var. Kur’an eğitimi verecek fiziki alanlara ihtiyacı var.

Öğretmenlere ihtiyacı var.

Ayakta kalabilmek adına ekonomik desteğe ihtiyacı var.

Her gün balık vermek yerine, balık tutmayı öğrenmeye ihtiyacı.

Var…

O yüzden siz de başka alanlarda proje üretebilseniz daha iyi olur demiştim.

Çok kızmışlardı bana…

Tepkilerine şaşırmıştım.

Sanırım beni farklı anladılar.

Sonradan düşündüm ki; Kurban çalışması akçe işlerinin çok olduğu bir çalışma…

Ona kızdılar.

En azından, ona kızmışlardır diye düşünüyorum.

Onu hissettirmedim aslında lakin onu anladılarsa da doğru anlamışlar.

Bu görüşmenin üzerinden belki 5 yıl geçti ama düşüncem hala aynı.

Ümmet konusunda da aynı…

Ulaşamadığımız mazlumların hesabının bizden sorulacağı konusunda da aynı şeyleri düşünüyorum.

Lakin bu tür işlerin de akçeli işler olduğunu konusunda da aynı düşünüyorum.

5 yıl önce yaşanmış bir olayı bugün yeniden gündeme getirmemin nedenini merak edenler olabilir.

Efendim…

Malum bir süreç yaşadık, yaşıyoruz.

Korona sürecinden bahsediyorum.

Kurban Bayramı yaklaşırken bazı yardım dernekleri krizi fırsata çevirmeye çalışarak hızlı bir kurban çalışması yapmaya başlamış.

Hatta o kadar ki; bugüne kadar hiç kurban çalışması yapmayan dernekler bile hızlıca sahaya inmişler.

Koca koca paylaşımları görüyoruz.

Da…

Bu işler, akçeli işler…

Hani bir de korona sürecinden dolayı bu yıl insanların kurbanlarını vekalet yoluyla kestireceğinin algısı da ortalıkta geziyor.

Hiç kimseyi töhmet altında bırakmak gibi niyetim yok.

Dedim ya: Akçeli işler…

Kurbanını yurtdışında vekalet yoluyla kestireceklerin sayısı artacak gibi görünüyor.

Böyle potansiyeli görenlerin ise iştahı kabarıyor.

Çok yorum yapmayacağım.

Sadece şu kadarı: Güvendiğiniz derneklere bağışlayın.

Kurbanımız ‘kurban’ olsun.

Benden söylemesi…