Türkiye tüm iç ve dış tehditlere ve küresel krize rağmen adeta uçarcasına ilerliyor. Bu ilerlemede en büyük rol hiç şüphesiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın.  "Rakibimiz olmadığı için adeta kendi kendimizle yarışıyoruz" demişti Sayın Cumhurbaşkanı.

         16 yıl önce kurucusu olduğu Ak Parti’yi ve kendisini sürekli zirveye taşıyan ve orada tutan sebeplerden biri sürekli kendisine ve partisine özeleştiri yaparak yenilemesi olmuştur. "Metal yorgunluğu’’ vurgusuyla silkelenmeye ve yenilenmeye dikkat çekerek ilk değişikliği Bakanlar Kurulu’nda yaptı.

 2019 seçimlerinde artık Türkiye yeni bir döneme giriyor. Halkın yüzde 50+1 oyunu almak suretiyle yönetime bizzat halk tarafından vize çıkıyor. Bu yüzdenHükümetin yaptığıicraatlarınyanısıra verdiği bazısözleri acilen yerine getirmesi ve birtakım aksaklıkları yerine getirmesi gerekiyor.

İDAM YASASI

Halkın en büyük beklentilerinden biri de terör, cinayet ve cinsel taciz gibi suçlara karşı idam yasasının bir an önce çıkarılması. Halk çeşitli mitinglerde ve birtakım arenada ‘’idam istiyoruz’’ sloganları atıyor, pankartlar ve dövizler yazıyor. Buna en büyük cevap yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geliyor. "Yasa Meclisten çıkar benim önüme gelirse ben onaylarım" diyor Sayın Cumhurbaşkanı. Halk bu konuda biraz daha samimiyet istiyor.

16 Nisan’da halkoylamasında yapılan anayasa değişikliği olmadan önce yani kurucusu olduğu Ak Parti’nin başında resmi olarak olmadığı halde partisiyle bağını hiç koparmadı Erdoğan. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilen anayasa değişiklik dahil birçok değişikliğin talimatını bizzat kendisi verdi. Hatta bazı nedenlerden ötürüBaşbakanı değiştirecektalimatları bile bizzat kendisi vermişti. Bütün bunlar ayan beyan ortada iken sanki hiç yaptırımı ve yetkisi yokmuşçasına "önüme gelirse ben onaylarım" demesi sanki Nasreddin Hoca’nın ipe un sermesine benziyor.

TAŞERON YASASI

        7 Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 40,9 oy almasına rağmen tek başına iktidar olamamıştı Ak Parti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anayasal yetkisini kullanmasıyla Türkiye 1 Kasım’da tekrarseçime girmişti. Bu seçime girerken birtakım vaatler verdi Ak Parti. Bu vaatlerin hemen hemen tamamına yakınını yerine getiren Ak Parti Hükümeti’nin kamuda ‘’taşeron yasası’’ olarak bilinen taşerona kadro verilmesi sözünün hala yerine getirilmemesi 2019 seçimlerinde Ak Parti’nin karnesine yansıyabileceğini düşünüyorum. Çünkü 7 Haziran seçimlerinde Ak Parti'ninoy oranı düştüğü için 1 Kasım seçimlerinde verilmişti bu vaatler.

İCRALIK EVLAT YASASI

         Boşanan anne ve babaların yaşadığı mağduriyetlerden birisi de "icralık evlat yasası" olarak bilinen yasa. Mahkeme boşanma davlarında çocuğun velayetini anne veya babaya vermekte. Buna mukabil karşı tarafa da belirlenen zamanlarda çocuğunu görme hakkı vermektedir. Buraya kadar her şey normal. Sıkıntı mahkemenin çocuğunu görme hakkını vermesine rağmen şahsi ihtirasları yüzünden velayeti elinde olan anne veya babanın, bu durumu koz olarak kullanması. Bunun neticesinde karşı tarafın icra dairesine gelerek ve icra dairesine kendi cebinden para ödeyerek çocuğun görme hakkı olmasına rağmen kendi çocuğunu haciz ettirmesi de en büyük mağduriyetlerden. Bu konu ile ilgili mağdur olan çoğu zaman babalar. Çünkü mahkeme çoğu zaman velayeti anneye vermektedir.

         Daha önce mağdur olan babalar defalarca eylem yapmış ve bu durum medyaya yansımıştı. Aile ve Sosyal politikalar eski Bakanı Fatma Şahin döneminde bu konu ile ilgili çalışmalara başlandığı ve bu mağduriyetlerin giderileceği açıklamaları yapılmıştı. Şimdiki Bakan Fatma Betül Sayan da bu mağduriyetin giderileceği açıklaması yapmasına rağmen hala herhangi somut bir adım atılmış değil.

         Diyelim ki çocuğunu görecek olan anne veya babanın maddi durumu yok. Bu durumda çocuğunu göremeyecek mi? 

           En kısa zamanda bu mağduriyetlerin giderilmesi ve sözlerin yerine getirilmesi temennisiyle.

Selâm ve dua ile