Stresin sağlığa ve kiloya etkisi,  var mıdır?

Dönem dönem hepimiz stresi yaşarız ve bunu engellemek bazı zamanlarda zor olur.

STRES, Vücudun çeşitli içsel ve dışsal uyaranlara verdiği ortak tepkidir.

Günlük yaşamda karşılaşılan olayların ilişkilerindeki baskının sonucu hissedilen sıkıntı ya da zorlanma durumu olarak tarif edilir.

Stres ne yazık ki bu zamanda pek çok hastalığın ortaya çıkmasında olumsuz bir rol oynar. Kimi bireyin hastalığının asıl kaynağıdır, kiminin ise ortaya çıkmasında hızlandırıcı faktördür. Bugün hemen her hastalığın nedenleri arasında stres faktörü de kendisi rahatlıkla yer alıyor maalesef.

Stresin insana psikolojinin yanı sıra birçok etkisi vardır. Stres hem zihinsel hem bedensel tepkiler hem de tıbbı etkilerini sayarak bitmeyecek derece de çoktur.

Stresin fazlası sağlığa son derece zararlıdır ve kontrol edilemeyen stres sağlığa olumsuz sonuçlarla karşılaştırır.

Stres, sağlığın yanında sağlıyı tetikleyici kilo almaya karşı etkileri mevcuttur. Zaman zaman kişilerde stres oluşmaktadır. Bu stres sonucu bireylerde sağlık sorununu arttıracak birçok olumsuzluklarla karşılaşılmaktadır. Ve tabiî ki bunun yanında kilo alma, kilo verme, düzensiz yemek yeme, öğün atlama ve hızlı yemek yeme gibi durumlardan bazılarıdır.

Stres içerisinde kalan insanların vücutlarında bazı rahatsızlıklarla karşılaşılır.  Bunlar; kalp hastalıkları, inme, kanser, solunum yolları hastalıkları, eklem iltahapları, mide- bağırsak bozuklukları, uykusuzluk, psikolojik rahatsızlıkların (depresyon, intihar), psikomatik rahatsızlıklar, deri hastalıkları, ateş basması gibi daha çok hastalığı tetikleyebilir. Çarpıntı başlar. Baş ağrısı, nefes darlığı, hazımsızlık ve yutkunma zorluğu ortaya çıkar. Mide bulantısı ve iştah kaybı dolayısıyla da kilo artışı ortaya çıkarırken birçok bireyde tam tersi olarak da kilo almaya karşı da vücut reaksiyon gösterir. Cinsel fonksiyonlarında değişiklik olur. Vücut direnci düşer ve sık sık soğuk algınlığına yakalanma şansı oldukça yüksektir. Stresin en büyük tehditlerinden biri de tansiyonu yükseltmesidir.

Yemek yemedeki alışılmışlar değişip stres düzeyiniz ve kilonuzun değiştiğini bazen farkında olamayabilirsiniz.
Stres birçok şekilde kilo artışına neden olur. Kortizol seviyesindeki artış metabolizma hızınızı yavaşlatmaktadır. Bu da aynı miktarda besin almanıza rağmen bu besinleri daha yavaş yakmanız anlamına gelir. Bu nedenle kortizol seviyesini hızlıca normal hale getirmekse sizin elinizde.

Stres açlık hissini tetikliyor. Açlığı bastırmak amacıyla tüketilen yağlı, tuzlu ve basit karbonhidrat bakımından zengin besinlerin gerginliği azalttığı sanıldığı için tüketimi fazlalaşıyor. Stres devam ettiği sürece açlık hissinden kurtulmak oldukça güçleşmekte ve yapılan diyetlerden fayda alınamamaktadır. Tüm bunların sonucunda ise kilo problemiyle karşılaşılıyor.

Stresli zamanlarda yağlı besinlerden, basit karbonhidratlar, tatlılardan uzak durarak, tüketeceğiniz besinlerle de stresin kontrol altına alabilirsiniz.

Peki stresi nasıl kontrole alabiliriz?

Muz, uyku kalitesini arttırır. Muz da triptofan denilen ve alındığında serotonine dönüşen aminoasitler bulunduğu için , stres kontrolüne yardımcı olur.

Süt ve süt ürünleri, muz da olduğu gibi  triptofan içeriğine sahip ve stres kontrolüne yardımcıyken, kalsiyum, D vitamini, B 12 vitamini yönünden zengin olduğu için kemik sağlığı da koruyucu etkisi var.

Somon balığının da antidepresana etkisi olduğundan dolayı, omega-3 bakımından zenginken, stres seviyelerinin azaldığı birçok çalışmada görülmüştür.

Folik Asitin de strese etkisi olduğu kanıtlanarak,  kuşkonmaz da folik asit ve triptofan bakımından zengin olduğu için stresli bireylerde tüketilmesi uygun görülmüştür.

Barsak sağlığını da es geçmeyerek yoğurt’un içerisinde bulunan koenzim dediğimiz yapılar yağ yakımını sağlarken, sindirim sistemini de hızlandırır. Stres sırasında yoğurt tüketimi de önemlidir. Kalsiyum yönünden zengin süt ürünleri huzursuzluk sendromunun etkilerini azaltmaya yardımcıdır.

Stresli durumlarda vücuttan C vitamini atımı yoğunlaşmaktadır. Yeterli düzeyde C vitamini alınmasıyla stres daha çabuk normale döner. Turunçgiller, Maydanoz, Biber tüketimi arttırılabilir.

Su tüketimini önemlidir. Kimyasal ve elektrik enerjisini etkili ilettiği için beyin ve merkezi sinir sistemi arasındaki iletişimi gerçekleştirir. Gün içerisinde yeterli miktarda su tüketilmesi hafızanın güçlenmesine katkıda bulunur, bireyi dinç tutan, gün boyunca 2 -2,5 litre su tüketilmelidir.

Ve en önemlisi stresli zamanlarda güne mutlu edecek bir kahvaltıyla başlayın.

Stresten ve stresin neden olduğu olumsuz durumlardan korunmak için stresle baş etmeyi (stres yönetimi) öğrenmek gerekir. Bununla birlikte yoğun stresten ve stresin zararlı etkilerinden korunmak gerekir ve bu da mümkündür. Stres yönetimine dikkat edin. Egzersiz yapın,  uyku düzenine dikkat edin, öğün atlamayın, Doktorunuz önermediği takdirde ilaç kullanmayın.