Önceden Fetullah Gülen hareketi olarak bilinen şimdi ise terör örgütü olduğu tescillenen Fetullahçı Terör Örgütü konusunda yıllardır çeşitli tartışmalar ortaya atıldı. Ancak mevcut hükümet, “FETÖ'nün devlet kademelerine sızdığı, askeri okullarda, KPSS'de ve daha bir çok kurum sınavlarının sorularını çalarak kadrolaşmaya gittiği, bu kadrolaşmanın tehlikeli boyutlarının olduğu” gibi geçmişteki uyarıları dikkate almamıştı. Ancak, hükümete yönelik 17-25 Aralık operasyonlarının ardından FETÖ'nün amacı ve gerçek yüzü ortaya çıkmıştı. Hükümet yetkilileri “Kandırıldık” diyerek o güne kadarki ilişkileri yırtıp attı. Ardından emniyette FETÖ temizliği başladı. Bu temizlik sürerken, 15 Temmuz'da FETÖ TSK içerisindeki elemanlarınca darbe girişimine soyundu. Darbe girişimi başarısız oldu. Ancak bu girişim gösterdi ki, FETÖ sadece Emniyette değil, TSK'da ve bütün kurum ile kuruluşlarda etkin bir sızma gerçekleştirmiş. 15 Temmuz'dan bu yana da tüm kurum ve kuruluşlar da büyük FETÖ temizliği başlamış oldu. 

FETÖ konusunda eminim hem hükümet hem de Türk milleti artık yaşanan gerçekliğin dışına çıkamayacaktır. Yani FETÖ'nün hain yüzünün görülmesinin ardından bu konuda tüm adımlar sonuna kadar atılacaktır diye düşünüyorum. Ancak, şunu da belirtmek gerekir ki, FETÖ konusunda “Kandırıldık” diyen hükümetin samimiyetini düşünerek, bundan sonraki süreçte devlet yönetiminin kandırılmaya gelmeyecek kadar ciddi bir iş olduğunun farkında olmaları herkesçe isteniyordur. Bu konuda son günlerde sosyal medyada sıkça paylaşılan bir anekdotu da günümüze ışık olması açısından paylaşmak isterim;

 

Yavuz Sultân Selim Han Hazretleri'ne, 

Hıristiyan'ın biri sekiz sene hizmet etmiş. 

O kadar güzel hizmet etmiş ki, ancak o kadar olur.

Yavuz Sultân Selim Han bir gün çağırmış, Hristiyan hizmetkarı, demiş ki:

- Bak, seni azâd edeceğim, sana para da vereceğim.  Padişâh sözü de veriyorum. Bana doğruyu söyle, en ufak bir zarar görmeyeceksin.

- Buyur sor Padişâhım! demiş Hristiyan.

Yavuz Sultân Selim Han;

- Benim Peygamberim Hz. Muhammet (S.A.V.) buyuruyor ki; Bir Yahudi ve bir Hıristiyan size hizmet ederse, fırsat buldukları an, size ihanet ederler! Sende hiçbir hâinlik görmedim ama yaptığın bir ihânet varsa ben bileyim de, Aleyhisselâtü Vesselâm Efendimizin mucizesini gözümle görmüş olayım.

Söz veriyorum, zarar görmeyeceksin!

- Padişâhım! diyor Hristiyan ve ekliyor; Sekiz senedir sana getirdiğim abdest suyuna, işemeden getirmedim! 

Sultân Selim Hân da diyor ki: Allah-ü Teala'ya yemin olsun ki, senin getirdiğin abdest suyu ile hiç abdest almadım!

 

Buradan da anlaşılıyor ki, bundan sonra Türkiye olarak, aldığımız abdest suyunun kimden geldiğine dikkat etmek, ona göre hareket etmek gerektiği kaçınılmaz bir gerçektir. 

BELEDİYELER NEYİ BEKLİYOR?

FETÖ temizliği tüm kurumlarca başlatıldı. Konya'da Necmettin Erbakan Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi'nde bir çok akademisyen ve çalışan açığa alındı. Bu kurumları tebrik etmek gerekiyor. İşe hızlı koyuldular ve temizliğe de devam edeceklerdir. Belediyelerden de bu noktada büyük beklentiler var. 15 Temmuz gecesi askeri bölgelerin giriş-çıkışlarını kapatarak takdir toplayan belediyelere, FETÖ temizliği konusunda bir an önce harekete geçmeleri konusunda büyük bir beklenti söz konusu.Meram Belediyesi 1'i müdür 5 kişiyi açığa aldı. Dolayısı ile belediyelerden ilk hamle Meram'dan geldi. Özellikle Konya Büyükşehir Belediyesi'nde konuyla ilgili çalışmaların olduğunu öğrendik ancak bu konuda çalışmaların hızlı bir şekilde yürütülmesi gerektiğini düşünürsek, belediyelerin de acilen çalışmalarını tamamlaması gerekiyor;Ve bu yapı, kurum ve kuruluşlardan tamamen temizlenmelidir.Sevgi, saygı ve dua ile!