1- Dk -2- Kbong şut  GOOOL!

2- Dk -4- Holmen şut aut

3- Dk -6- Ömer Ali şut savunma ve korner

4- Dk -17- Bajiç şut GOOOL!

5- Dk -23- Rangelov karşı karşıya  şut kaleci Fornezzi!

6- Dk -31- Bahiç karşı karşıya şut kaleci Fornezzi!

7- Dk -45- Rangelov karşı karşıya şut üstten aut.

8- Dk -51- Meha karşı karşıya şut Fornezzi

9- Dk -59- Rangelov karşı karşıya Fornezzi ve korner!

10-Dk -60- Meha korner Ali Çamdalı kafa   GOOOL!

11- Dk -64- Bahiç karşı karşıya şut aut!

12- Dk  -67- Meha korner Ali Çamdalı kafa aut

13- Dk -78- Ömer Şişmanoğlu karşı karşıya aut!

Sonuç  13 çok net pozisyon 3 gol! Antalyaspor mu? 1,5 pozisyon iki gol, hele birde 90 + da serbest vuruş var ki elimiz ayağımız kitlendi.

Benim notlarıma sıkışan 13 gol pozisyon! Ön tarafta oynayan hemen her oyuncunun birer ikişer gol pozisyonu mevcut.   Bunların 7 tanesi hatta ikinci golle birlikte 8 tanesi kaleci ile karşı karşıya, bazıları aut, bazıları kaleci Fornezzi de kaldı, bazılarını da Torku Konyasporlu oyuncular ezdi! 

Önemli olan maçı 3-2 de olsa kazanmaktı, ama daha önemlisi Aykut KOCAMAN'lı Torku Konyaspor'un  agresif, rakip kaleye çabuk akan, kazandığı topları bir an önce öne oynamaya çalışan takım  görüntüsüydü.  Özellikle rakibin çıkışında yapılan pres ve kazanılan toplar çok etkili pozisyonları beraberinde getirdi. Antalyaspor'un ikinci bölgeye çıkışlarında Kbong, Meha, Ali Çamdalı ve Holmen orta sahayı o kadar iyi parselledi ki, rakip takım her seferinde duvara çarpıp geri döndü, öyle ki ilk şut girişimleri 29 dakikada serbest vuruştan oldu.

Antalyaspor orta sahası çok yumuşak, top kendilerinde olduğunda  iyiler ama top rakipte olunca, hatların arası çok açık ve dağınık, savunmaya gelince kaleci FORNEZZİ'yi ayırıyorum, diğerleri için “SELAMÜN ALEYKUM “ diyen geçiyor. Hamle zamanlamaları kötü, çevre kontrolleri kötü, eşleşmeler yanlış, kademe anlayışı hemen hiç yok. Bu maçta bütün kademeleri kaleci yapmak zorunda kaldı, eğer Torku Konyaspor biraz becerikli, Fornezzi biraz beceriksiz olsa maç 20. Dakikada tamamen kopardı.

Antalyaspor antrenörü Yusuf Şimşek'in maç içi dokunuşlarına biraz bakalım! Takımının şu ana kadar oynadığı ofansif  futbolun meyvelerini aldığını gördük! Aslında oyuna  4-2-3-1 gibi başlamıştı ama, 2-0 geriye düşünce 30. Dakikada değişiklik yaparak  4-4-1-1'e döndü, mağlup takımın sistem değiştirmesi normal, çünkü oynanacak daha 60 dakika vardı. Hatta bu değişiklik Torku Konyaspor'u biraz defansif oynamaya itti çünkü, Antalyaspor  Torku Konyaspor kalesi önünde artık 2 kişi ile pozisyon alıyordu, savunmada bir kişi fazla oynamak zorunda kaldı.

Devre ile birlikte 49 da golü bulunca Antalyaspor güven kazandı ve savunmasını orta sahaya taşımaya başladı..  Torku Konyaspor bu fırsatı iyi değerlendirdi ama golü pozisyondan değil duran toptan buldu,  rahatladı.. Yusuf Şimşek  3-1'lik  skora rağmen takımın ofansif gücünü biraz daha artırdı. Serdar Özkan oyuna girince 4-1-3-2 !   74. Dakika da Emrah Akbaba oyuna girince 3-4-3 dizilişlerini gördük.. Son yıllarda bir antrenörün bu kadar ofansif değişiklikler yaptığına çok az şahit olduk. Fatih Terim'i andıran bu değişiklikler  neredeyse sonuç verecekti.. Hatta uzatmalarda,  yayın hemen dışından verilen serbest vuruşu Serdar Özkan değil de Emrah  kullansa skor eşitlenebilirdi.

Bir paragrafta Samuel Eto'o'ya ayırmak isterim! Eğer hava  bu kadar soğuk olmasaydı, sanırım bu futbol virtüözünü izlemeye 40.000 kişi gelirdi. Maça takımı çok iyi başlamadı, III. Bölgeye topun gelmemesi  Eto'o'nun verimini çok düşürdü. Ama 35 yaşına gelmiş, futbolda kazanmadık kupa bırakmamış bir adamın hedefi olmayan bir takım için ne kadar koştuğunu ve skora isyan ettiğini hepimiz gördük.    Top takımına geldiğinde öyle iyi pozisyon alıyor ki, rakip oyuncular önlemini almazsa kart görüyor, Holmen ve Ali Turan örneğinde olduğu gibi. Faul yapmazsanız asist yapıyor, ceza alanı içinde yapışmaz topla kaleye yüzünü döndürürseniz gol atıyor.

Böyle kişilikli oyuncuların Türk Futboluna daha erken yaşlardayken  kazandırılması taraftarıyım. Ancak Pinto ile Ronaldo'yu da kadrosuna katarsa Antalyaspor maçları tenis müsabakasına döner, bol gol olur ve seyir zevki verir,  ancak çok antrenörün de başını da yakar.

Mecburi oyuncu değişiklikleri nedeniyle,  son dakikaları savunmada 4 stoper orijinli oyuncuyla geçiştirdik.  4 Stoperin oyunda olması demek savunmadan çıkışlarda pas yüzdesinin düşmesi anlamına gelir. Atak opsiyonlarınızı azaltır, faul sayılarınızı artırır. Çünkü stoperler hamleli ve ağır oyunculardır sıkıntı yaratırlar, bazı hamleleri birbirlerinden beklerler aynı yediğimiz ikinci golde olduğu gibi.

Bu kadro darlığında alınan puanlar ile oynanan oyunun güzelliği sevindirici, yapılacak  birkaç doğru  transfer soğuk havaya rağmen maçı izlemeye gelen cefakar  taraftarlarımızı mutlu edecektir.

Son sözüm Ali Çamdalı'na,  Aykut Kocaman ile adeta ikinci baharını yaşıyor, ayağına, emeğine, yüreğine sağlık kaptan,  sana yakışanı yapıyorsun!..