7 HAZİRAN'A DOĞRU

Seçime 2 ay 10 gün kaldı..

Adayların belirlenmesine ve programların  hazırlanmasına ise sadece 10 gün kaldı.
Belki de seçimden önce ilk sonuçları o gün tahmin edeceğiz!

Bir seçim geliyor, programlarını titizlikle hazırladıklarını beyan ediyorlar, ufak tefek ip uçları ile tartışılmaya da başladılar.. Ancak asıl derli toplu tartışma, beklenti hayal kırıklığı, yeşeren  ümitler, program açıklandığında ve bu programa uygun vekillerin olup olmadığı konusu netleşince ortaya çıkacak!

Vekillerin  aday  adaylığı da ip uçlarını veriyor. Hatta partiler onların beyanlarından, iddialarından, hayata bakış açılarından,fikir ve düşüncelerinden  programı oluştururken faydalanıyor.Bu bir nevi toplumun taleplerinin elenerek özleşerek partilere ulaşma biçimi..

Tabii bu genelde eski vekiller  ya da parti içi etkili adayların  katkıları oluyor ..Dışarıdan siyasete , yeni giren ama çok becerikli yetenekli adaylar için bu bir dezavantaj. Seslerini genel merkeze ulaştırmak zor  ya da ulaşsa bile kaşar vekillerin  engellemeleri, pasifize gayretleri ile de savaşmak zorundalar..

Benin beklentim;

 Ülkemin çevresinde, dünyada baş döndürücü hızla gelişmeler oluyor.

Petrol fiyatları ile oynanıyor Bir zamanların süper gücü Rusya sendeliyor, Amerika 'nın faiz  ile ilgi tavrı ülkelerin cari açıklarını, sermaye kaynaklarını,  yatırımları etkiliyor..

Çevremizde sınırlar yeniden çiziliyor, ilişkiler dağı yeniden düzenleniyor, ülkelerin misyonları değişiyor, kimisi masada aktif oyuncu olurken kimisi seyirci locasına çekiliyor..
Enerjinin, gücün, etkili olmanın, tanımı yeniden yapılıyor;sınırlar siyasi sınırlardan,  çıkar merkezli, etki merkezli, sınırlara dönüşüyor. Kuvvetli ortak paydalar oluşturabilen ülkeler güç haline gelebiliyor.Ülke merkezli yaşama , bölge ve nihayetinde dünya merkezli yaşama dönüşüyor..

Dolayısıyla bu bakış açısı ile bakamayan devletler, ülke sınırları içersinde almış oldukları her türlü kararda, vermiş oldukları her sözde, boşa düşmeleri kaçınılmaz oluyor..

İşte tam bu anda :

Parti politikaları bu gelişmeleri dikkate almayan parti programları bir şey ifade etmeyecektir/etmemelidir..

Ülkenin bulunduğu coğrafi konuma göre, tarihi, kültürel, ekonomik, ulaşım, sanayi, zaman her türlü  kaynak ve varlık stratejik gücün değerleri olarak hesap edilip  etkin bir ülke yönetimi hedeflenmelidir.

Bunu gerçekleştirecek vekillerde de buna benzer özellikler aranmalıdır.

Bu hedeflerin insan kaynağı vekiller tercih edilmedir.
Adayların bu konudaki beklentileri vaatler, görüşleri, fikirleri, bakış açıları çok ince elenip sık dokunmalıdır..

Şimdiye kadar vekil seçiminde:

Bölgesinde sevilen , gücü alan, siyasi kadroda etkin mevzilere sahip olan, yöneticisi olduğu kurumları geleceğin vekili olarak emrinde kullanan ,insanlar vekil seçildi..

Bunlar seçilmeyi görevin  başlangıcı değil, o zamanki yaşamına kadar millete sağladığı imkanların ödülü olarak gördüler.

Mesela doktorlar, avukatlar  hep yoğunlukta oldu!Hukukun ayaklar altına alındığı bir ülkede hiç de başarılı sayılmazlar..

Ülke ihtiyacına uygu mühendisten çok, siyasi etki sağlayan mühendisler.

Aşiretler, ya da ailelerin kuvvetiyle seçilen vekiller..

İyi namuslu dürüst özellikleri de vardı bu insanların!

Oysa;

İnsan olan her varlık, doğru dürüst, namuslu olmalı,

Vatansever, insanlığı sever olmalı,

Düşünce fikir, inanç özgürlüğüne saygılı olmalı, hedef

Verilen görevi en iyi şekilde yapmalı zaten,

Standartları arttıramayacak insanın vekillikte işi ne,

Aydınlık yarınlar yaşam biçimimiz olmalı,

Tarım ülkesinde, tarım stratejik güç olmalı, mesela fındıkta şekerde dünyanın en kuvvetli üreticisyiz ama fiyatı belirleyecek gücümüz yok..

Bunlar İddia edilecek özellikler değil, normal insanda olması gereken meziyetler.

Birçok aday adayına baktım insan olmayı dürüst olmayı erdem gibi pazarlıyor..

Vatanım için, milletim için çalışacağım, seçilen her vekil vatansever,her vekil milliyetçi olmak zorunda..

Bir de bol keseden sallayanlar var, Siz kimin parasını kime söz veriyorsunuz!
Milleti o an aldatabilirsiniz, ancak milletin uyuyan gücü her zaman sabır etmiştir ama uyanmıştır..
Velhasıl, bize ülkemizin  stratejik olarak ne olacağı, ülke içinde nasıl bir yönetim sergileyeceğimiz, yatırımlar neler olacak, sürdürülebilir yaşam nasıl sağlanacak,; bütün bunların ülkemin;

İstiklaline, istikbaline, insanların geçimine nasıl yansıyacağını özetleyen mesajlar olmalı!
Biz de elimizi kafamızın arasına alıp; ona göre seçim yapmalıyız!