Birinci Turgut Özal Hükümeti  13 Aralık  1983 te kuruldu.  Uluştırma Bakanı Veysel Atasoydu.Ülkemizde dijital sistem santarallere geçiş ve yaygınlaşmasını bu ekip yaptı.

3 Mayıs 1909'da 50 hatlık ilk manuel santralin kurularak başlayan telefon telnolojimiz, 11 Eylül 1926'da 2000 hatlık, Ankara'da hizmete giren mekanik santrallerle başka bir boyuta geçmişti.

Birinci Turgut Özal  Hükümeti ve özellikle Ulaştırma bakanı  Veysel Atasoy'un  Gayretleri ve farklı bakış açısı ile  , halen mekanik telefon santrali olarak ülke genelinde yeterli yatırıma ulaşmamışken, ülkemizde uydu sistemi, fiber alt yapı ile Dijital telefon santraline geçmiştik!

Halen Avrupa'nın birçok ülkesinde dijital elektronik telefon santrali yoktu. 1987'de Avrupa'nın ilk uydu aracılığı ile video konferans sistemi ile görüşmeyi gerçekleştirdik..

Şimdilerde  3 G mobil telefon sisteminden  4 G sistemine geçiş için  İhale düzenlenmek üzere.. İhale tarihleri değişiyor. Garip şeyler olurken:

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Türk telekomun 175'nci yıldönümü kutlama konuşmasında; 4 G sistemin değil ,direkt  5 G sistemine geçilmeli dedi..Ülkemiz 4 G'nin çöplüğü olmasın , dünya  5 G'ye geçiş hazırlıklarını yapıyor ,dedi. Üstelik :

Bunu yapabilir miyiz? Diye sordu . Kesinlikle yapabiliriz diye de kararlılık ifadesiyle cevabını verdi..

Ortalık karıştı!

Diğer yandan Güney Kore 2017'de kullanmaya başlamayı planlarken 2020'de son kullanıcılara ulaşmayı hedefliyor. Çin Japonya ve Rusya aynı tarihlerde bu sisteme geçmeyi planlıyor.Bu sisteme geçiş 4-5 yıl zaman alıyor..

3 G  ile 8 GB  bir filmi bir saatte indirebilirken ; 4 G ile 7 dakikada, 5 G ile 7 saniyede indirebilme hızına ulaşmak demek.

Sayın Cumhurbaşkanımıza katılıyorum.  Teknolojiye geçişler çok hızlı olmakta.  Bir sonraki hamleyi düşünerek teknolojide vagon olmayı bırakmalıyız. Bu hızlı gelişimi avantaja çevirerek, artık teknolojilerde kendi milli teknolojilerimize ulaşmamız gerekiyor. Teknoloji de hatta her alanda, gelişmeye bakış açımız edilgen değil etken olmalı. Takip edici değil takip edilen olmalıyız. Taklit eden değil, tasarlayan olmalıyız. Liderlerin ana bakış açısı da bu değil mi. Tasarlayabilmek, tasarlattırabilmek, mevcut varsayımlardan, alışkanlılarımızın körlüğünden kurtulmak. Bakış açımızı genişletmek her açıdan bakabilmek, kendimize başkasının gözünden ve başka açılardan bakabilmek demek.

İlla başkalarının sahip olduğu teknolojiye ulaşmak gelişmek değil.. Milli hiç değil.

İşte bu açıdan baktığımızda;

Nükleer konusunda da dünya hızla yenilenebilir enerjiye geçerken, %100 Rus sermayeli ve Rus teknolojisine  Milli diyerek , kendi teknolojimize ulaşamayız.Ancak Nükleer teknolojilerin çöplüğü oluruz..Sayın Cumhurbaşkanımız nükleere de bu bakış açısı ,ile bakabilirse ülkemiz ve dünya  farklı bir gelişmişlik evrenine geçecektir.

Şu an Nükleer enerjide Enerjiyi Geri alım Garantisi 12.5 Cent Dolar/ kws, yenilenebilir Enerjide 6.3 cent/kws.

Nükleer santrali 2016 da temeli atılacak, 2023 de üretime başlayacak..

Eğer bugün yenilenebilir enerjide geri alım garantisini bırakalım 12.5 cent/Kws  10 Cent Kws  dersek eminim, şu anda mevcut haliyle bile hızla gelişen sektör, 2023 gerçekten kendi teknolojimizi de üreterek ülkemizin medarı iftarı olur. Hem enerjimiz üretiriz hem teknoloji ve katma değer ihraç ederiz.. Hem de 100% Rus sermayeli bir şirkete Milli enerji direk vatandaşımızı kandırma saygısızlığını da yapmamış oluruz.

 

Biliyorum çaktırmadan Bomba yapacağız diyoruz.. Bu ancak kafamızı kuma sokmak olur. Rusya'ya öğrenci olarak gönderdiğimiz ekibe ders verdikleri sistem operatörlük.. Gerçek teknoloji ile ilgili bölüme Türkleri Ruslar sokmuyor. Bu oradaki öğrencilerin beyanı.

Bundan sonra hiçbir devlet Nükleer bomba  kullanamaz.. Yeni temiz ve etkili silahlar varken  aklı başında kimse de kullanmaz.

Artık bu silah konusunu ve güç meselesini ülkeler; Siber güç, uzay teknolojisi, gen teknolojisi, mikro biyoloji ve biyolojik silahlarla temiz bir şekilde çözüyor.

Mesela; geçtiğimiz ay bütün elektrik şebekemizi, devletin açıklayamadığı bir şekilde çökmesi gibi. Bunu eğer bir merkez yaptı ise Nükleer santralin de olsa ne yazar!... Değil bir bölgeyi,  bir ülkeyi devre dışı bıraktılar! Kimse kimseyi kandırmasın, kimse gizleyerek ve gizlenerek lider olamaz!