Fransa 2016'da değişik oyun sistemleriyle oynayan, iyi mücadele eden, sahayı hem hücumda hem savunmada iyi parselleyen takımlar gördük. İlk maçlarda belki biraz sıkıldık, ama maçlar ilerledikçe keyifli müsabakalara şahit olduk. Ama Almanya gibi kadro kalitesi üst düzeyde olan takımların sahada değişik bir 3-5-2 ile yerleşmesi turnuvası ilginç bir hale getirdi.  Nasıl bir sistem bu eskisine benziyor mu? Yoksa yeni keşifler mi var içinde?

Maçları stadyumdan izleyemediğim için (kamera sadece topun olduğu bölgeyi gösterdiğinden) olayı çözmek biraz zamanımı aldı ama size saha üzerinde olanları anlatmak isterim. Benzerini zaman zaman İtalya uyguladı ve başarılı oldu, Galler içinde oynadı diyorlar ama bana göre daha çok 5-4-1 gibi gözüktüler, sadece savunmalarını biraz daha orta sahaya yakın kurdular. Almanya belki bu sistemle final oynayamadı, ancak yeni bir çığır açtığı kesin. Bu oyun sistemini en önemli üç oyuncusu en geride oynayan stoper yada eskilerin tabiri ile sarkık libero, ve iki bek - açık oyuncu. Boateng en arkaya sarkan, hem süratli, hem kuvvetli, hem de teknik bir oyuncu, kademeler konusunda başarılı, az bireysel hata yapan bir oyuncu profili çiziyor. Önünde oynayan iki stoperi ile iyi bir üçlü görüntüsü verdi. Hatta yanlış hatırlamıyorsam ilk 4 maçta gol yemediler. 

Bek oynayan açık oyunculara gelince, sol tarafta Hector, sağ tarafta ise Kimmich oynadı.  Oyun kendi kalecilerinden başlarken öyle bir yerleşiyorlar ki ben Almanya intihar ediyor dedim. Kendi kalelerine 70-75 metre uzakta taç çizgisinin hemen içinde pozisyon alıyorlar.  Kaptırılan toplarda rakip takımların süratli ve adam eksilten kanat oyuncuları sıkıntı yaratır diye düşündüm, amma hiç de benim düşündüğüm gibi olmadı. Ön libero oynayan Kross ki bana göre turnuvanın görünmeyen kahramanlarındandı. Öyle bek kademelerine girdi, öyle hamleler yaptı ki bekin bölgesine yakın olan stoperle beraber hemen hemen hiç açık vermeden ilk 5 maçı bitirdiler.   

Kanat oyuncuları da beklerin kendi bölgesine kaymasından dolayı biraz daha ceza alanına yaklaşarak pozisyon alıyorlar, hatırlarsanız Mesut ÖZİL birkaç maçta oynayacak alan bulamadı ve pas boyu hep 10-15 metrede kaldı. Biraz sıkışıklık yaratmıyor değil ama topun yönünü çabuk değiştirip oyunu ters kanada alabiliyorsanız, kanat oyuncularınız ceza alanı içinde üçüncü forvetiniz oluveriyor.

Hücum pozisyonundan savunmaya dönerken rakip alanda çok oyuncuyla bulunmak hem iyi, hem de kötüdür, neden mi? Dönen toplarda sahayı iyi parsellerseniz ve baskıyı zamanında kurarsanız rakibi çıkarmadan oynarsınız aynı İtalya maçında olduğu gibi. Ama dönen toplarda rakibin 40-50 metrelik paslarına mani olamazsanız çabucak gol yersiniz, aynı Fransa maçında olduğu gibi. Top rakibe geçtiğinde eğer rakip takım pas yaparak geliyorsa (İspanya tipi takımlar) Saha yerleşiminde hiç boşluk verilmeyebilir 5'li hatta ön liberoyu da sayarsak 6'lı neredeyse su geçirmeyen savunma kurgusu oluşur. 

Almanya savunmada en sıkıntılı anları duran toplara stoperlerini gönderdiklerinde yaşadı, ya da rakip takımın kendi I. Bölgesinden çıkışları sırasında beklerin bölgesine topla driplinglerde ya da aynı bölgeye yapılan topsuz koşularda yaşadılar.  Bu anlarda bölgeye yakın stoper ve ön libero zaman zaman kartlık hamleler yapmak zorunda kalıyor, buda oyun içinde hamle hakkınızı elinizden alıyor ve takım için handikap oluşturuyor. 

Almanya ya bu kadro yapısıyla birçok sistem lüks değil, hatta Fransa maçındaki bireysel hataları yapmasalar son yılların en kolay finalini oynayabilirlerdi.  Turnuva boyunca yedikleri 4 golün üç tanesi bireysel hata ki bunların ikisi penaltı.

Gelelim ülkemize ve özellikle Fenerbahçe'ye iki hazırlık maçını izledim. Almanya'nın yeni 3-5-2'sini oynamaya çalışıyorlar. Aslında yapılan transferler özellikle savunmadakiler 3'lü savunma için yapılmış gibi. Neustadter arkaya sarkan stoper gibi oynayacak,  Skrtel ve Kjyer stoper ikilisi olacak.  Sağ kanat beki Van Der Wiel, sol kanat beki İsmail Köybaşı gibi gözüküyor. Ön libero tek oynarsa Mehmet Topal, çift oynarsa Topal'ın yanına Souza veya Ozan yerleştirilebilir. Forvet arkasına ise Salih yakın duruyor. Kanatlarda Türkiye'de Volkan Şen ve Alper ikilisi oynayabilir Atıf buraya alternatif gözüküyor. Forvet tek oynarsa RVP ikili oynarsa Fernandao, deplasman oyunlarında da Emenike tercih edilecek görüntüsü mevcut. Burada bir parantez genç Ramazan'a açmak isterim. Benim izlediğim son iki hazırlık maçında az süre aldı ama ilk iki maçta gerçekten iyi oyunlar ortaya koyduğu söyleniyor. Kaliteli bir kumaşı var ve süre almalı, sabredilmeli artı ısrar edilmeli, benim şahsi görüşüm odur ki zamanla takımda oynayabilecek performansları birkaç yıl içinde yakalayacaktır. 

Atiker Konyaspor'umuza gelince şu an itibari ile sadece yapılan yatırım transferleri ile kaliteli antrenman oyuncularını görüyoruz. Meha'nın Arap sermayesine transferinin söz konusu olduğu, Holmen'in Başakşehir'e kaptırılması orta saha için sıkıntı yaratabilir. Bence Aykut Kocaman'ın elinde bir liste var ama piyasanın biraz daha düşmesini bekliyor.  Avrupa liglerine bakarsanız gelirlerin artması ile birlikte olmadık fiyatlara oyuncular transfer ediliyor. İnternet üzerinden aldığımız bilgilere göre 17.000 kombine satılmış ve 25.000 civarında bir rakam beklentisi var. UEFA Avrupa Ligi'ne direkt gidecek Atiker Konyaspor yönetimi ve teknik kadromuz her maçı 25.000 kişinin üzerinde oynayacak bir kadroyu oluşturur sanırım. Bekliyoruz!