24 Haziran seçimleri gelmiş geçmiş bütün seçimlerimizden farklı olacak.
Öncelikle sistemin ana ayakları değişiyor. Milletin meclisi bizzat bu değişikliği yaptı. Bu seçimle yeni sistemin milletin geneli tarafından ne kadar içselleştirildiğini göreceğiz.
Belki de onun için Millet ve Cumhur seçimin ortak paydası oldu.
Yürütme, Yasama’nın etkisinden büyük bir oranda bağımsız olacak. Bu Yargı’nın da bağımsızlığını doğuracak. Bunu millet oy verirken bilinci ile ne kadar tecelli ettirebilecek onu göreceğiz.
Bu seçim ilk mecliste olduğu gibi oyun kurucu bir meclis olacak. Sadece ülkemizin içindeki olayları dikkate alan projelerle beyanname hazırlanan bir seçim olmayacak. Olmamalı.
Çünkü küresel siyaset ve ekonomi kurtuluş savaşında nasıl sinsi halini bırakıp, görünür oldu ise; şimdi de 15 Temmuz’la beraber tekrar net ve açık bir şekilde gerçek niyetlerini ortaya koydular.
Avrupa birliği, Amerika, Nato açık ve net tavırlarla Ülkemize bakış açılarını gösterdiler.
En son somut örnek Rusya’dan S 400 alınca ayağa kalkan Amerika ve Nato, Üyesi Yunanistan S 300 Füzesi alırken sesini çıkarmadı. S 300 kime karşı alındı? Ülkemize karşı.
Dolayısıyla tercihlerimizle sadece geri kalmışlıkla, cehaletle savaşabilecek bir kadro değil aynı zamanda küresel konumda sağlam duruş sergileyecek ekibi seçmeliyiz.
Partilerin stratejik planlar yapma gayreti çok olumlu bir adım
Nitekim Partiler hepsi geleceğin Türkiye’si olarak hedeflerini ortaya koyuyor.
Her ne kadar daha geleceğin insan kaynakları nasıl olacak sorusuna cevap bulmadan beyanlar ilan ediliyorsa da, yine de olumlu bir adım.
Bütün partilerin eğitim sisteminin iyileştirilmesi geleceğin insanın yetiştirilmesi için farklı açılardan güçlü vaatlerle seçmenin karşısına çıkıyor. Bu liyakat kazanma adına iyi bir adım
Bu seçim bütün seçimlerden farklı demiştim.
Son 16 yılda tek kale maç şeklinde devam eden seçimler şimdi partilerin ciddi hazırlıkları ile dengelenmeye başladı. AK Parti’nin işi o kadar kolay değil.
CHP ilk defa ideolojik yaklaşımdan çıkıp, dünyayı kendi doğrularına getirme çabası yerine ülkemizi dünyanın merkezine nasıl oturturuz kaygısını hissederek beyanname hazırlamış.
Mesela 4 saatlik uçuş mesafesinin merkezinde bir Türkiye’yi hayal ederek çözümler önermiş.
Bu alandaki coğrafyayı ve nüfusu irdeleyerek planlar yapmış.
Bu seçim çok farklı, bunu MHP lider Bahçeli de söylüyor. Bu seçimde katma değerli mal üretimi, Endüstri 4:0 çağına ilişkin öngörüler ki bunlar çok da kuvvetli vurgulanmamasına rağmen önemli.
Yüksek teknolojiyi getirmek isteyen planlarla seçim beyannamelerini farklılaştırmaya çalışan partiler,
Teknoloji çağını yakalamayı ortak payda haline getirmişler.
Kalkınmada insan kaynaklarına yapılan güçlü vurgu Özellikle CHP’nin Beyin göçünü tersine çevireceğiz iddiası Seçimin çok farklı geçeceğini, seçim sonrası tecelli edecek meclis ve seçilecek başkan ve ekibinin çok farklı bir yönetim sergileyeceğinin ipuçlarını veriyor.
Bu seçim gençlerin yaşamın merkezine oturmasını sağlayacak bir seçim olacak. Akıl yaşta değil baştadır Atasözümüzü hayata geçireceğiz.
Partiler onun için genç adaylarını gösterdiler, gençlere yönelik vaatlerini güçlü bir şekilde ifade ettiler. Adeta gençliğin dinamizminin yeni döneme damgasını vurabilmesi bütün partiler çaba sarf ediyor.
Tarıma verilen değer de çok daha bilinçli projeleri yeni döneme taşıyacak. Tarımın mekanizasyonu, teknolojinin tarımda kullanılması tarımda insan kaynaklarının kalifiye haline getirilmesi ile ilgili girişimlerin yeni dönemde çok önemli katkıları olacağını düşünüyorum.
CHP’nin Kooperatifleri ve birlikleri etkinleştirme vaadi, Fındık piyasasının kurulması hedefi kayda değer.
Seçim beyannamelerinin hepsinde birbirine benzer ifadeler var.Belki burada farklılık bakış açısında olacak.
Meclise taşıdığımız vekillerin liyakati Başkanlık sisteminin etkinliğini arttıracaktır.
Yeni başkanlık hükümet sisteminde kurulacak başkanlık ve ekibinin bu programlara yapacakları yorumla beyannamelerin çok farklı boyutlara taşınacağını düşünüyorum.
Bunun için bizler de seçim beyannamelerini dikkatlice okuyup değerlendirmemiz, Analiz edip aklıselim ile tartışmamız seçmen olarak bizlerin seçimi çok daha etkin ve başarılı yönlendirmesi, tercihlerimizin sağlıklı olması açısından önemli.
İşte bütün bu hazırlıklar, siyasetin farklı aktörleri, farklı kuralları ile seçim çok farklı sonuçlar doğuracak.
Muharrem İnce ile Kendine Gelen CHP, Meral Akşener ile yeni bir oluşum sergileyen İYİ parti ile siyaset çok daha kaliteli mücadeleye sahne olacak.
Bir oyunda rakip kaliteli olunca oyun nasıl kaliteli hale geliyorsa bu seçim de diğer seçimlerden daha kaliteli olacak.
Bence bu seçim taktikler ve stratejiler seçimi olacak.
Partilerin kendisini doğru anlattığı, doğru algılar oluşturduğu oranda başarılı olacaklar.
Seçmenler de bu kadar çok alternatifte doğru tercih yapma konusunda bir hayli ter dökeceğini düşünüyorum.
Belki bize düşen bu beyanların samimiyeti, gerçekleştirilebilir olması konusunda çok daha dikkatli olmamız, gerekecek.
Bunun için değerlendirme yaparken merkeze ülkemizin bekasını, istiklalini gelişmesini merkeze koyarak liderleri izlemek. Karar vermek.
