Türkiye'nin ve Pakistan'ın girişimleriyle 2016 yılının “Uluslararası Bakliyat Yılı” olarak ilan edilmesi 146. FAO Konseyinde kabul edilmiş ve akabinde, BM 68. Genel Kurul Oturumunda ilan edilmiştir.

Baklagillerin dünya tarımsal ticaretinde önemli bir yeri olmakla beraber sağlığa olan olumlu etkileri nedeniyle, dünyada sağlık örgütleri, obeziteyi engellemek, diyabet, kalp hastalıkları ve kanser gibi bulaşıcı olmayan hastalıkları önlemek ve kontrol etmek için gerekli olan sağlıklı beslenmenin önemli bir parçası olarak bakliyat tüketimini önermektedir.

Kuru bakliyatlar; posa, kanser önleyici bileşikler, vitamin, mineral, protein ve çok kaliteli karbonhidratlar içerirler. Tanelerin dış kısmında posa, iç kısmında nişasta bulunur. Kalsiyum, demir, çinko, magnezyum mineralleri, B12 dışındaki diğer B grubu vitaminlerinden; tiamin, riboflavin, niasin, folik asit ve E vitamininden zengindir. Hayvansal kaynaklı protein tüketimi yetersiz olan birey ya da toplumlarda protein gereksinimini karşılaması açısından önemli olan kuru baklagillerin protein kalitesi orta derecededir.  Tahıl ürünleri ve sebze yemeklerinin içine mercimek, nohut gibi kuru baklagillerin katılması ile protein kalitesini yükseltir. Örnek olarak; nohut ile bulgur veya kuru fasulye ile pirinç pilavının bir arada tüketilmesi çok daha yararlı olacaktır. Hatta mercimekli bulgur pilavı, erişteli mercimek, nohutlu pirinç pilavı, mercimek köftesi gibi farklı alternatifler de üretilebilir. Ayrıca kuru baklagil ve tahıllı yemeklerin yanında mutlaka bol maydanozlu, marullu, domates ve limonlu salata ile tüketildiğinde, tahıl ve baklagillerin içindeki demir daha fazla emilir ve kuru baklagilleri kıyma, parça et ya da tavukla pişirildiğinde de demir emilimi artar.

Kuru baklagiller düzenli tüketilirse; total kolesterolü ve kötü kolesterolü (LDL) düşürmede çok başarılıdır. Kalp damar hastalıklarını önlemeye destek olur. Kan şekerinin yavaş yükselip, yavaş düşmesine yardımcıdır. Diyabetikler ve obezite sorunu olanlar için vazgeçilmezdir. Kabızlığı önlemeye yardımcıdır. Toksik maddeleri vücuttan uzaklaştırır. Sindirim sistemin kanserleri başta olmak üzere birçok kanser türünde riski azaltır. Bilimsel araştırmalara göre haftada 2- 3 porsiyon bakliyat koruyucu ve önleyicidir.

Yaz mevsimi yaklaşırken kuru bakliyatlar sofralardan yavaş yavaş uzaklaşıyor. Soframıza daha sık getirip beslenme alışkanlıklarımız arasındaki yerini devam ettirelim.”  Nesiller boyu sağlık için, bakliyatlarımızı koruyalım ve tüketelim. 

 

Diyetisyen Halime CAN