Ülke futbolumuzun en çok tartışılan ve her geçen gün şiddetlenen tek unsuru “Merkez Hakem Kurulu ve Hakemleri”. Evet, her geçen gün şiddetlenen diyorum çünkü hakemlerin verdiği karar üzerine bu kurum üzerinde başlayan ilk tartışma 25 Mayıs 1913’te Kadıköy’de oldu. 

Fenerbahçe ve Galatasaray arasında oynanan maçın ikinci yarısında Galatasaray’ın pozisyonunun ardından hakem Reşid Bey gol diyerek, topu ortaya götürdü. Bunu tartışmalı kılan ise Fenerbahçe kalecisinin topu içeriden mi yoksa dışarıdan mı çevirdiğiydi

Şimdilerde bu pozisyonu teknoloji ile ölçüp biçmek kolay ama şartları o zamana götürdük mü işin içerisinden çık çıkabilirsen. Teknolojiden uzak bir şekilde hakeme ilk tepki ise Fenerbahçeli futbolcuların tek tek sahadan çekilmesi ile oldu.

Futbolcuların sahadan çekilmesinin ardından çayıra girenler ise taraftarlar oldu. Evet, tüm bu olaylar ve verilen tepkiler 1913’ün futboluna ait. Tıpkı şimdilerde olduğu gibi televizyonlarda olmasa da ulu orta her yerde bu pozisyon tartışıldı. Hakemin taraf tutup tutmadığı, Fenerin neden sahadan çekildiği ve Galatasaray’ın bizimde penaltımız verilmedi demesi konuşuldu. 

Uzun lafın kısası hakemler üzerinden ilk büyük tartışma bu şekilde başlayarak 105 yıldır devam ediyor. Daha nice yıllarda tartışılmaya devam edecek. 

Şimdilerde ise bu tartışmaları aza indirgeyecek ve tüm liglerde uygulanacak bir sistem konuşuluyor. İsmi ise hepinizin bildiği gibi “Video Hakem Uygulaması”. Kimisi için futbolun doğası ile oynanıyor kimisi için gerekli bir uygulama. Ancak şöyle bir gerçek var ki bu sistemin bu kadar yaygın konuşulmasının ve kazandırılma çabasının arkasında hakemlerin vasat kararları var. Özellikle kendi ligimizden yola çıkmak gerekirse hakemlerimizin çoğunun sonuca etki edecek hatası oldukça fazla. Bunun faturası kime kesilir bilinmez ama ayrı bir gerçekte kimsenin bunu üstlenmemesi. Artık bundan sonrada bir hata olursa “sistem bozuk” deriz.

Kendi açımdan bakmam gerekirse Video Hakem Uygulamasını şiddetle destekliyorum. Formsuz bir hakemin veya sorumsuz bir Merkez Hakem Kurulu’nun cezasını takımlar çekmemeli. 1913’te başlayan hakem hataları kavgası artık yerini daha sistemli bir mekanizmaya ya da kurula bırakmalı. Bunun yanında sistemin gerekliliği takımlar açısından da iyi analiz edilerek kabul görmeli.

Evet, takımlar açısından sistem iyi analiz edilmeli ve anlatılmalı. Nedeni ise bu zamana kadar sayısız denenen sistemin takımlara iyi anlatılmadığı kesin. Böyle bir sistem konuşuluyor ama nasıl yaygın olacak bilinmiyor. 

Yazımın başında da dediğim gibi 1913’te start alan ve halihazırda her geçen gün büyüyen bu kavgada artık yeni bir sayfa açılmalı. Bu sayfada futbolun doğası bozulmamalı ama doğaya aykırı işlere de imza atılmamalı. Hakem arkadaşlarımızın bu konuya bir tavrı var ancak bu tavrı koymadan öncede kesinlikle kendilerine özeleştiri yapmalı. Yaklaşan bu sistem bizlere neler getirecek hep birlikte göreceğiz. Umarım elde edilen sonuç Türk Futboluna hayırlı olur.